28 Şubat 2015 Cumartesi

En Zeki 10 Köpek Cinsi...

   
Köpek beslemek isteyen karar veremeyen herkes öncelikle nasıl bir köpek almak istediğine karar vermeli, süs köpeğimi yoksa bekçilik yapması için çoban köpeğimi bunun gibi. Aşağıdaki 10 dan geriye yapılan sıralamada en zeki 10 köpeği göreceksiniz. Geçen yazılarımızda yaptıkları işlere göre bu köpekleri kategorilerine ayırmıştık. Şimdide her canlıda zeka seviyesi değişir durumda olacağı gibi köpek cinslerinde de nasılmış görelim.
   10. Avustralya Çoban Köpeği
Avustralya nın sıcak hava şartlarına karşı gayet dayanıklı olan bu güzel köpek, sürüyü çevik hareketler çabucak düzene soktuğu için özellikle eski yıllarda çobanlar tarafından çok sevilen ve tercih edilen bir cinsti. İyi bir bekçi köpeği de olan Avustralya Çoban Köpeği katıldığı yarışmalardaki dereceleri ile de zekasını ispatlamıştır.
   9. Rotweiller
Bu cinsi ilk olarak eski bir film olan Max 3000 ile tanıdık belkide. Ürtkütücü ve sert duruşunun altında çok insancıl ve zeki bir köpek var. Hele yavruyken o kısa potuk bacakları ve tombul karnıyla tam sevilmelik olan Rotwiller, koruma iç güdüleri de çok ön planda olduğu için bölgesini ve ait olduğu aileyi benimseyip, sevmekte üzerlerine yoktur.
   8. Doberman Pinscher
Bir kaç farklı cins ile karıştırılarak geliştirilmiş bir tür olan Dobermanlarında sert görüntüleri vardır. Genelde mekan koruma da yetiştirilen bu köpekler, çok sadıktır. İyi bir eğitim ile istediğiniz gibi bir dost ve koruma köpeği olabilirler. Atalarındaki cinsler arasında tazıgillerde olduğu için, iyi koku alır ve iz sürerler.
 
7. Papillon
Görünüşüne bakarak bu listede olmamasının gerektiğini düşünüyor olabilirsiniz ancak o sıradan bir süs köpeği değil. Saçlarını iki yandan at kuyruğu yapmış kız çocukları gibi görünen bu sevimli köpek, aynı zamanda oldukça da zeki. Bu cins geçmişte soyluların yanlarından ayırmadığı, sadece aristokrat olanların sahip olabildiği bir cins idi. Çok çevik ve hareketli olan Papillon larında iz sürme yeteneği oldukça iyidir.
  6. Labrador Retriever
Labrador tam bir aile köpeği, uysal, yumuşak başlı, sevimli ve akıllı. Özellikle engelli kişiler için yardımcı köpek olarak eğitilen ve işini çok da iyi yapan bir köpektir. Polisiye olaylarda narkotik köpeği olarak da kullanılabildiği gibi çevik oluşundan dolayı yarışmalar için de eğitilebilir.
 5. Shetland Çoban Köpeği
Bu güzel köpekler Lassie filmiyle ünlenmiş, Collie hem güzelliğiyle hemde zekasıyla insanlar bu köpeği keşfettikten sonra önce evlerde sıkça beslenen bir cins olmuştur. Sonra da iz sürme yeteneğinden yararlanıldığı gibi koruma köpeği olarak dahi eğitilerek kullanılmıştır.
 4. Golden Retriever
Herkesin çok iyi ve çok yakından tanıdığı Golden Retriever lar günümüzde oldukça popüler köpekler. Ev köpeği olarak çok fazla beslenen bu tatlı hayvanlar, yumuşak başlılıkları ve uysallıkları ile de iyi bir eğitim aldıktan sonra, bebek bakıcılığı dahi yapabilir :) Korumacı tavırlar ve sahiplerine olan bağlılıkları gerçekten taktire şayan niteliktedir. Sadece iyi bir eğitim alması gerekmektedir. Aksi taktirde çok hareketli ve heyecanlı olan bu hayvanlar, evde zapt edilmesi zor hale gelebilirler.
 3. Alman Çoban Köpeği
Kurt soyuna yakın görünen bu yakışıklı köpekler sert duruşlarının yanı sıra çok sevecen ve zekiler. K9 olarak iyi birer polis köpeği olarak eğitilen bu akıllı köpekler, yarışmalarda da iyi dereceler almaktadır. Eğitilmeleri de çok kolay olan Alman Çoban Köpekleri bebeklikten aldıkları eğitim ile ömür boyu sizin sadık dostunuz olabilirler.
 2. Poodle (Kaniş)
Bu köpeği de görünüşüne bakarak sadece bir süs köpeği gibi görüp eleştirmek yanlış olur. Çünkü geçmişte kuş avlarında ön sıralarda kullanılan ve iz sürme konusunda gözde olan bu köpekler, çevik ve zekiler. Bu köpekler de süsü psikolojisini benimsediği için ailedeki tüm bireylere ayrı sevgi gösterip, üzerilerine titreyebilir.
 1. Border Collie
Bizim ülkemizde Türkiye de ki en yetenekli canlı olarak yarışmayı kazanıp, ünlenmesinden tanınan bu cins Collie ırkının en akıllı köpeği. Çoban Köpeği soyundan gelen, hareket ve sporcu bir köpek olan Border Collie ler kolay eğitilebilir ve çoğu öğretilen şeyi algılayıp, uygulayabilirler.

Sibirya Kurdu ve Husky Cinsi Köpek Eğitimi ve Özellikleri...

    Sibirya Kurdu ve Husky olarak bilinen Alaska Malamut cinsi köpekler, çalışkan, cana yakın eğlenceli ve heyecanlı köpeklerdir. Bu köpeklerden beslemek isteyenler için özellikleri ve eğitimi ile ilgili bu yazıyı okuyabilirsiniz.
    Orta büyüklükteki bu köpekler, bakımı konusunda sık sık taranması gereken, kabarık bir posta sahiptirler. Kurt soyunu yoğun hisseden bu ırk, sürü psikolojisindedir ve kalabalık ortamları sever bu nedenledir ki çocuklarla iyi anlaşır, kalabalık ortamlarda yabancılık çekmez ve strese girip ters davranışlarda bulunmaz. Sibirya Kurdu ve Alaska Malamut çok zeki ırklardır, ancak genlerindeki inatçılık ve heyecanlı yapıları eğitim süreçlerinde biraz daha sabırlı davranılması anlamına gelmektedir.
    Husky Cinsi köpeklerden beslemek isteyenler, apartman dairelerinden çok müstakil evlerde ayrı bir yuva ile bahçede besleyebilirler. Fakat çağımızda müstakil evde yaşamanın gittikçe zorlaştığını da düşünürsek, iyi bir eğitim ile Husky Cinsi Köpeğinizi apartman dairesinde de besleyebilirsiniz. Sibirya Kurdu ve Alaska Malamut Cinsi Köpekler genel olarak titiz ve temiz bir yapıya sahiptirler. Bu da kendini temiz tutabilen, sık banyo yaptırılmasa dahi pek kirlenmeyen bir köpek demektir. Bu cinslerin postları çift katlı kalın tüylerden oluşur. Çünkü soğuk şartlara dayanması gereken hayvanlardır, bu nedenle tüyleri sürekli ve düzenli olarak taranmalı, bakımı yapılmalıdır. Bu hareketli ırkların tırnak bakımları da tüyleri kadar hatta daha fazla önemlidir. Çünkü tırnak çatlamaları, batmaları sık kontrol edilmediğinde enfeksiyon oluşumuna neden olabilmektedir.
    Kurt soyu daha yakın olduğunu belirttiğimiz bu güzel hayvanlar, havlayarak çevrenizdekiler rahatsız etmez ancak, geveze yapıları ile söylenir gibi sesler çıkartmaya ve özellikle de ulumaya bayılırlar. Sibirya Kurdu ya da Alaska Malamut cinsi köpeklerinizi profesyonel eğitmenlerle mutlaka ilk etapta eğitim aldırmalısınız. Daha sonraki kendi eğitimlerinizde de köpeğinize liderin siz olduğunu hissettirerek, kararlı bir eğitmen karakteri çerçevesinde eğitmelisiniz.
    Köpeğinizin yemek saatlerini düzenli ayarlayın, öğün aksatmayın ve sizin verdiğiniz yemek dışında onun serbest beslenmesine de izin vermeyin. Köpeklerin mama kabı özel ve kişiseldir. Bu nedenle mamasını ailenin sadece tek bir bireyi verirse, diğer bireyleri mama kabına dokundurtmamaya ya da yaklaştırmamaya alışabilir. bunu önlemek için köpeğiniz henüz bir yavruyken ailenizin tüm bireyleri bir avuç mama alarak, mama kabından ona elinizden mama yedirin, böylece eve gelen misafirlerinde mamalarına dokunmasına ters bir hareketle karşılık vermeyecektir.
    Sibirya Kurdu ve Alaska Malamut yani Husky Cinsi Köpekler kesinlikle koruma ve bekçi köpeği olamazlar. Yaklaşık 12-15 yıl arası yaşayan Huskyler; son derece sevimli, şefkatli ve sosyal olmaktan hoşlanan bu köpekler hem çocuklarla çok iyi anlaşır hem de iyi birer dostturlar. Ancak bahsettiğim heyecanlı yapıları yüzünden evde asla yalnız bırakılmamalıdırlar. Haraketli yapıları ve yoğun enerjileri yüzünden evde yalnız kalan Huskyler zarar ziyan yapmaya başlayacaktır.
   

27 Şubat 2015 Cuma

Genel Köpek Bakımı Nasıl Olmalı?

    Bir köpek alıp, beslemek onu sahiplenmek isteyen kişinin, hepsinden önce, hayvana bütün hayatı boyunca bakmayı göze alması gerekir ve bu süre bazen 17 yılı bakabilmektedir. Eğer geçici bir heves için alıp büyüyünce barınağa vermeyi, sokağa atmayı ya da başkasına sahiplendirmeyi düşünüyorsanız bu işe hiç girmemeniz daha iyidir.
    İlk yılında bir köpek yavrusunu eğitmek, aslında çok benzer olarak bir bebeği büyütmek gibidir diyebiliriz ki sonuçta o da bir bebek. Tabiki köpek yavrularını büyütmek daha kolaydır; bir köpeğin evinizin düzenine alıştırılması, öğrenmesi, köpekler daha hızlı büyüyüp, geliştiğinden daha kolay ve süreç olarak da daha kısa olacaktır. Köpeğinizin her türlü ihtiyacının karşılanması ama sizin aileniz içinde de kendi yerini bilip, öğrenmesi gerekmektedir.
    Köpeğinizi asla birkaç saatten daha uzun sürecek şekilde yalnız bırakmamanız gerekir. Sizin aile hayatınıza uygun şekilde köpeğinizin öğünlerini düzenlemeli ve su kabında daima temiz içme suyu bulundurmalısınız. köpeğinizin dişlerini temiz tutmak için ona kemirme bisküvileri ya da benzeri şeyler alabilir ya da hiç masraf etmeden köpeğinizin cinsine göre dış yüzeyi temizlenmiş bir ağaç dalını kemirmesi için ona verebilirsiniz. Bu tarz eşyalara alıştırmazsanız köpeğiniz kemirme ihtiyacını sizin ayakkabılarınızda gidermeye çalışacaktır ki bu hiç iyi olmaz.
    Düzenli olarak veteriner kontrolünü yaptırmalısınız öyle ki her köpekte pire, şeritli solucan v.b iç ya da dış asalaklar olabilir. İlk yıllardaki gençlik aşısı ve kuduz aşısı yanı sıra diğer aşıları da düzenli olarak yaptırılmalıdır.
    Köpeğinize sürekli olarak benimseyip, uyumak için tercih edeceği bir yatak alabilir ya da kendiniz yapabilirsiniz. Bölgelerini benimseme özelliği olan bu canlılar Kurt soyundan geldiği için Kurtların nasıl inleri var ise her köpeğinde kendine özel bir yatağı benimsediği yeri olur.

Avustralya lı Tazmanya Kaplanı...

    Yakın bir zaman 1936 ya dek yaşamlarını Tazmanya Adası nda sürdüren nesli koruma altındaki bu canlılar, 20. yüzyıla dek ulaşamamış ve nesli tükenmiş canlılar grubuna dahil edilmiş.
    Çok ilginç bir canlı türü olan Tazmanya Kaplanları sırt bölgesinden aşağıya doğru paralel inen siyah çizgileri yüzünden ve Kuzey Yarım küre yırtıcılarına benzemesinden dolayı kaplan ismini almış. Avustralya kıtasında yaşayan pek çok egzotik canlı gibi bu canlı da, iki keseli memeli türü olarak eşsiz bir kategorideydi. Erkek cinsleri de dişiler gibi keseli olan bu canlılar, bilinçsizce katledilmenin kurbanı oldular...
    İngilizlerin yeni kıta Avustralya ya ilk göç ettikleri zamanlardan beri doğayı bilinçsizce avlanmak ve katletmek uğruna bir çok canlı türü Avustralya da yok olmuştur. 1777 de Tazmanya Adası da İngiliz Krallığına dahil edildi ve buraya da insanlar yerleşmeye başladı. Çiftçilikle uğraşan köylü gruplar, koyunlarını saldırıp, öldürüyor gerekçesiyle, uzun yoldan gelerek yerleştikleri bu canlıların evine saygı duymayıp, üstüne bir de onları avladılar.
    Tazmanya Kaplanları sadece bu bölgede yaşıyorlardı ve en sonuncu Tazmanya Kaplanı 1936 da öldüğünde, artık gelecek nesiller için resimlerde varlıklarını sürdürmeye mahkum oldular. Avutralya Kıtasında yer alan ve günümüze dek nesli tükenen birçok canlı arasında bugüne kadarki en büyük canlı Tazmanya Kaplanıdır.
 

25 Şubat 2015 Çarşamba

Dodo Kuşlarının İlginç Yaşam Hikayesi...

    İlginç görünüşleri, tombul bedenleri, 1 metreye ulaşan boyları ve 20 kilo civarındaki ağırlıkları ile; devasa bir tavuk düşünün çünkü Dodo Kuşları (Dodo Bird) da uçamıyordu. Geçmiş zaman kullanıyoruz çünkü malesef soyları 17. Yüzyılın sonlarına doğru tamamen tükendi.
    Uçamadıkları için yuvalarını genelde yerlere yapan ve meyvelerden besin kaynağını sağlayan bu ilginç kuşların soyu tamamen insanlar yüzünden tükenmiştir. Cüssesinden dolayı saklanma olanaklarının kısıtlı olduğu ve uçamadıkları içinde çok hızlı kaçamamaları sonucu avlanarak soyları tüketilmiştir. Günümüzde eğer hala yaşıyor olsalardı en azından bakımevileri kurularak üretilebilir ve tehlikenin önüne geçilebilirdi. Ancak 16. yüzyıl zamanlarında herkes avcılık peşinde ve kaynaklar kısıtlı, koloniler sürekli savaş halinde olduğu için et kaynağı olarak zavallı Dodo Kuşları kullanılmış.
    Dodo Kuşlarının günümüze ulaşan hikayesinde; Dodolar eski dönemlerde yaygın olarak birçok yerde yaşayabiliyor ve karşılaşılabiliyorlardı. Fakat Mauritius Adası nda Dodo Kuşlarının özel bir yeri vardı burada adanın simgesi haline gelmişlerdi. Zaten yumuşak başlı ve uyumlu olan bu güzel canlılar diğer canlılar ile anlaşarak adada yaşamlarını sürdürüyorlardı. Rahat hayatlarında tehlikelerden uzak bir şekilde yaşayan Dodo Kuşları, Mauritius Adası insanlar tarafından keşfedildiği zaman ilk kez 15. yüzyılın sonlarına doğru insanlarla karşılaştılar ve tehlikenin ne anlama geldiğini öğrendiler.
   Dodo Kuşları malesef pek de parlak zekalı hayvanlar olmadığı için insanlar onları çok kolay yakalayabiliyorlardı. Hatta insanlar beraberlerinde adaya köpek, kedi ve domuz gibi hayvanlar getirdiler ve bu hayvanlarda yerlerdeki Dodo Kuşu yuvalarını talan edip, tüm yumurtalarını yok ettiler. Ve insanlar sadece yemek kaynağı gözüyle baktıkları bu 1 metrelik kuşları acıktıkça avlayıp, yediler. Son derece savunmasız olan Dodo Kuşları uçamadıkları gibi bir de hantal yapılarından dolayı koşamıyorlardı. Bu yüzden insanların bu kuşları yakalaması için tuzak kurmasına dahi gerek kalmıyor, kafalarına vurdukları sopa darbeleriyle kolayca öldürebiliyorlardı.
    Hayvanseverlerin ve tarihçilerin son derece itici ve ilginç bulduğu olay; 2 asır içinde tüm Dodo Kuşu Nesli nin büyük bir hızla ve acımasızca tüketilmiş olmasıydı. İnsanların yıkıcı gücü bir kez daha doğanın dengesini bozmuş ve dünya üzerinden bir ırkın silinmesine yol açmıştı.

Melez Köpek Irkları...

    Köpek Irklarının avcılık, bekçilik, çobanlık, spor gibi değişik amaçlarla yetiştirilip, üretilmesi 5000 yıllık uzun ve yavaş bir süreyi kapsamaktadır. Bununla beraber dünyadaki köpeklerin çoğu hala karışık soya sahiptirler yani melezdirler.
    İnsanların yönettiği seçici bir üreme ile aynı ırktan üreyen safkan köpeklerin yanısıra, gelişigüzel üremeler sonucunda şansa ortaya çıkmış köpek türleri de vardır. Sayısı yaklaşık olarak 400 ü bulan dünyadaki köpek ırklarının tümü arasında karışık üremeler gerçekleştirilebilir ve kırılarak farklı melez soylar ortaya çıkabilir; çünkü tümü kurt soyundan gelmektedir. Dolayısıyla birçok cinse ayrılmış dahi olsa tüm köpeklerin atası aslında tek bir türdür.
    Mesela bir Danua Cinsi köpek ile süs köpeği statüsündeki Pekin Cinsi köpeğin çiftleşmesi bir hayli zordur aynen Alman Çoban Köpeği ile Porsuk Zağarı cinsinin arasında olacağı zorluk gibi. Düşünemeyeceğimiz birçok melez köpek cinsi meydana gelmiştir. Çoğunluk melez köpeklerin safkanlara oranla daha zeki olduğu öne sürülse de ki belki bu iki farklı ırkında özelliğini alacağından üstün bir ırk yaratma fikrinden doğmuştur yine de bunun yerine ait olduğu ırkların genleri ile bir çeşitlilik sağlamış ve bu özellikleri bünyelerinde toplayıp, davranışlarına çeşitlilik olarak yansıtmış olduklarını söylemek daha mantıklıdır.
    Fiziksel görünüş veya yaptıkları işler açısından uç önemli özelliklerden yoksun olan melez köpekler, sahiplerine karşı fazlasıyla dostluk ve bağlılık gösterirler. Tekil olarak sevimli özellikler taşımanın dışında, melezler köpekler; ırk olarak ait oldukları soylardaki köpeklere nazaran daha dayanıklı, daha uysal, daha uyumlu ve hastalıklara karşı da daha fazla dirençlidirler.

Bir Köpek ile Baykuşun Dostluğunu Anlatan 5 Güzel Fotoğraf...

    Bu sevimli baykuş ve mağrur bakışlı tatlı köpeğin dostluklarını gören; profesyonel Alman fotoğrafçı Tanja Brandt zaten birbirinden güzel kompozisyonlarla hayvanların şirin ve vahşi dünyalarını fotoğrafladığı için, bu sevimli iki dostu da fotoğraflamış. Ortaya birbirinden güzel fotoğraflar çıkmış.
    Arkadaşını sahiplenen bu çoban köpeğinin ismi İngo, minik sevimli dostunun adı ise Poldi. Fotoğraflarda da gördüğünüz gibi çok iyi anlaşıyorlar, Tanja Brandt yine çok iyi işler çıkartmış.

Hayvanların sağduyu davranışları ve birbirleriyle cins farkı gözetmeden uzlaşabilmelerinin en iyi örneklerinden biri Köpek İngo ve Baykuş Poldi nin dostlukları. Bunu fotoğraflayıp dünyaya göstermek de hem çok güzel bir örnek hem de ortaya çok hoş fotoğraflar çıkıyor.







Birçok hayvan ile fotoğraflar çeken ünlü fotoğrafçı, günümüzdeki teknolojinin ilerlemesiyle yabana atılan fotoğrafçılık mesleğinin aslında teknoloji ya da fotoğraf makinesi piyasasıyla ilgisi olmadığını, önemli olanın kompozisyon oluşturmak ve olağandışı açılardan fotoğraflayabilmekle ilgili olduğunu kanıtlar nitelikte fotoğraflar çekiyor.


Aynı şekilde bu sevimli çoban köpeği İngo nun yetişkin bir şahinle de pozları bulunuyor. Evcil hayvanlarının doğada koşarken, zıplarken profesyonel fotoğraflarını çektirmek isteyenler de, Tanja Brandt a ulaşıyorlar. Ayrıca av köpekleri ile yaptığı fotoğraf çalışmaları da çok güzel.








En güzel pozlardan biri de ikisinin de gerçekten sanki kitabı okuyabiliyorcasına dikkatli bakışlarının oluşturduğu bu poz. Bu profesyonel ve birbirinden keyifli fotoğrafların ortaya çıkmasında tabiki Çoban köpeği İngo ve Baykuş Poldi nin katılımları ve güzel pozları da çok önemli..

24 Şubat 2015 Salı

Sevimli Marmoset Maymunu...

    Dünyanın küçük maymunlar ailesinin bu sevimli üyeleri marmoset maymunlarının kuyruklar; 12-35 cm arasındaki vücutlarına nazaran daha uzundur. Bu şirin canlıların 4 farklı cinsi bulunur. Güney Amerika civarı yaşam alanları olan bu canlılar hepçildir.
    Bazı Marmoset Maymunları ipeksi bir posta sahiptir. İnsanın görünce alıp evde besleyesi gelen bu canlılar; sıcak iklim hayvanlarıdır ve genel olarak ormanlarda yaşayabildikleri gibi çeşitli bahçelere de kolay uyum sağlarlar.
    Gece olunca ağaç kovuklarına ve yapraklar arasına gizlenerek uyumaya çalışan Marmoset Maymunlarının, yaşam saati gündüzdür. Grup olarak yaşayan bu canlılar 2 maymun olarak da yaşayabilecekleri gibi grupları 15 maymuna dek çıkabilir. Aralarında anlaşmak için kendi dillerinde farklı seslerle ve yüz ifadeleri, mimiklerle anlaşırlar. Hepçil olan Marmaosetler aç kalmamak adına ne bulursa yiyebilirler. Genellikle; meyveler, tohumlar, küçük böcekler hatta kuşları ve onların yumurtalarını dahi yiyebilirler.
    Marmoset Maymunlarında hamilelik dönemi, 4,5- 5 ay civarıdır. Anne marmosetler genellikle tek batında iki yavru doğururlar. Komün hayatta yaşayan Marmoset Maymunlarının erkekleri de dişilere yavru bakımında yardım ederler. Yavrular ilk yiyeceklerini ancak bir ay sonra yemeye başlayabilirler.
    Bazı Marmoset Maymunları cüce cins grubundandır, bunlar oyuncak gibi, çok tatlı ve miniklerdir. Her cins kendi içinde ayrılır ve farklı fiziksel özelliklere sahiptir.

Alaycı Kuş - Mocking Bird...

    Alaycı kuş; belki de çoğu kişinin The Hunger Games yani Açlık Oyunları ile tanıdığı ve serinin 3. filmi olan Alaycı Kuş ile de akıllara kazınmıştır.
    Filmde söz konusu olan Alaycı Kuş ingilizcesi Mockingjay olarak telaffuz edilmektedir. Ancak tam olarak öyle bir kuş türü yoktur. Alaycı Kuş olarak geçen ve doğada yaşayan kuşların ismi Mocking Bird tür. Fakat Jay kelimesine sahip bir diğer kuş da Blue Jay olarak isimlendirilen çok güzel mavi tonlardaki süslü bir ekin kargası cinsidir. Bu durumda filmdeki Mockingjay in bu iki kuştan esinlenerek oluşturulmuş bir tür olduğunu söyleyebiliriz. Sadece doğada bulunan Mocking Bird Alaycı kuşunu kullanmamış olmaları, bence bu kuşun çok da albeniye sahip bir tüy renginin olmamasıdır, fakat fiziksel özelliklerinden kanatlarının açıldığındaki hali benzemektedir. Bluejay olan süslü ekin kargasının ise kafasındaki ibiğini ve mavili tonlardaki çok hoş renklerini kullanmışlar. Onun dışında bu kuşunda kanatları açıldığında diğeriyle aynı görünmektedir. Gelin iki kuş arasında farklara göz atalım.
     (Mocking Bird) Alaycı Kuş; Bu sevimli kahve ve gri tonlarındaki kuşlar kendi türleri başta olmak üzere, 20 den fazla kuş türünün seslerini arka arkaya tekrarlayabilirler ve  27 cm boyutlarındadırlar. Amerika Birleşik Devletleri nde Missisipi Eyaletinde sembolleşmiş bir kuştur. Kuzeyden güney kesimlere dek çoğu bölgede yaşamını sürdürebilir.
 
    (Bluejay) Mavi Alakarga; Bu kuşların kafa bölgesinden kuyruğa dek açıktan koyuya değişen mavi tüyler bulunur. Kafasında sevimli bir ibiği vardır. Bu kuşun rengi uçarken çok farklıdır, yanar dönerli renkleri, siyahtan, masmavi renklere oradan da beyaza doğru döner. Vücudundaki tüy renkleri ışığın tonlarıyla buluşunca kırılıp, rengi değişiyormuş izlenimi verir. Boyut olarak 28 cm civarındadırlar. Amerika nın kuzey ve orta bölümlerinde sıkça karşılaşılacak canlılardır. Bu güzel kuş için karga dediğimizde bizdeki siyah kargalar akla geleceği için onlara tam olarak benzememekle beraber kargagiller familyasından ama kendisi son derece süslü ve güzeldir diyebiliriz.
    Sesleri diğer kargalara nazaran daha farklı, çeşitli ve alarm gibi yüksek ve bazen de martı çığlığını andıracak şekildedirler. Ancak istedikleri zaman birçok farklı sesi de çıkartabilme yetenekleri vardır. Özgürlük düşkünü Bluejay Mavi Alakargaları eğitmek zordur, bir yere hapsedildiğinde agresifleşebilirler, belki yavruyken evcilleşmeleri daha kolay olabilir. Ama özgürce doğada, etrafımızda böyle güzel renkli canlılar uçması bile harika bir bir şey olurdu.

23 Şubat 2015 Pazartesi

Puhu Kuşları...

    Çoğu kişinin uğursuz diye adlandırdığı Baykuşgiller familyasının güzel mi güzel bir cinsi Puhu Kuşları. Birçok türü bulunmakta, Baykuşlar bilgeliği simgelemektedir. Çoğu fantastik filmde ya da çizgi filmde bile hemen Baykuşu profesör yaparlar ayrıca Mimar Sinan Üniversitesi de Baykuş simgesini iki anlama dayanarak kullanıp, logosu yapmıştır. Birinci anlam Eski Yunandaki birlik anlamına gelmesi, ikincisi ise Eski Mısırda sanatı simgelemesi yüzünden olabilir.
    Puhu Kuşları aynı zamanda Kızılderili kabilelerin hayatında da kutsal sayılmış ve önemli rol oynamış canlılardır. Bir güvercinin sert ve kalıp gibi tüyleri yerine, bir civcivinki gibi yumuşacık dokunulası tüyleri vardır. Hatta kuşlar familyasının kaplanı denilebileceği gibi gecelerin prensi de takılabilecek lakapları arasındadır.
    İri ve turuncu gözleri bazı cins İran Kedilerinin gözlerine çok benzemektedir. Gündüz görüşleri hiç iyi değildir ancak gece görüşleri, gece avlanmalarına uygun şekilde yaratılmıştır. En iri Puhu cinsi Bayağı Puhu Kuşudur. Bu kuş, sabahları bir güvercinin kadar hatta nispeten daha az görüş kalitesi, gece ise bir insandan 3 kat daha iyi görüş yetisine sahip olur. Bu iri kuşların kanat açıklığı 2 metreyi bulduğu için uçarken çok heybetli görünürler. Erkek Puhular dişilerini ve yavrularını beslemekle görevlidirler. Bayağı Puhularda uzun kulak tutam tüyleri bulunur. Bu erkeklerde daha uzundur. Ötüş seslerinden Puhu kuşlarının cinsiyet ayırımı yapılabilir. Dişileri tiz ses tonunda "uh hu" şeklinde öterken erkekler daha kalın tonda "ooh hu" şeklinde öterler. Göç eden yapıları olmayan Puhu Kuşları, avlandıkları besinler çevrelerinde azalsa dahi, yiyecek türlerinde değişikliğe giderler ancak göç etmezler. Kayalık ve uçurum kenarları alanlara yuvalarını yapmayı severler.
    Bir başka örnek olarak verilebilecek Puhu Kuşu cinsi ise Amerikan Puhusudur bu da yine iri bir cinstir. Özellikle dişiler erkeklere nispeten daha irilerdir. Fakat Bayağı Puhu daha büyüktür bazı zamanlar küçük geyik yavrularını da avladıkları görülmüştür, ancak Amerikan Puhuları genellikle tavşan ve orta boylu memelileri avlarlar.

İlginç Hüthüt Kuşu..

   Bazılarının ibibik te dediği Hüthüt kuşu sıcak kesimlerde, Avrupa, Asya, Afrika ve Madagaskar civarlarında hayatlarını sürdürürler. Kafalarındaki siyah karizmatik dik tüyleri onlara ayrı bir hava katar.
    Uzun sivri ve ucu hafif kıvrık bir gagası vardır ki bu dar yerlerdeki böcekleri çıkartarak, yeme kolaylığı sağlar. Onu başındaki yelpaze kıvamındaki dik tüylerden tanımanız mümkündür. Biraz ağaçkakan özelliği göstererek, çalı çırpılarla yuva yapmak yerine ağaç kovuklarında yuva yapmayı tercih ederler. Tek eşli olan bu canlılar, eşleri ölse dahi başka bir eş bulmadan yalnız yaşamaya devam ediyorlar. Hüthüt kuşu efsanesi Hz. Süleyman a gizli işaretleri göstermek ve yol göstermek amaçlı öterek yardım etmiş olması şeklindedir.
    Ani hareketlerle avlanan kısa bacaklı Hüthüt Kuşları, insanlara karşı da oldukça sıcak kanlı ve uyumlu oldukları için çabuk alışabilirler.
    Hüthüt kuşları hakkında Anadolu da anlatılmış bir iki efsane bulunmaktadır. Bu efsanelerde Hüthüt kuşu güzel bir kız olarak evin gelinini tasfir etmektedir. Kaynanasının tembelliği ve ürkekliğinden dolayı sevilmeyen gelinini Allah a havale ederek yalvar yakar istemez ve sonunda kız Hüthüt kuşu olur. Kaynanasının bedduaları bitmek bilmez yuvan pislikten görünmesin çok kötü koksun diye beddualar yağdırır. Hüthüt kuşları gerçekten de yuvaları konusunda çok pistirler, kötü kokusu yüzünden yuvalarına yaklaşmanız mümkün değildir.
   Diğer bir efsanede ise yine bir genç kız bir eve gelin gider ve kayınpederinin onu saçını tararken saçı açık olarak görmesine üzülür, içerlenir ve utanır. Bu eski Anadolu efsanesinde ise Hüthüt kuşuna dönüşmüş kızın saçındaki tarağı kafasındaki tüyler olduğu tasfir edilir.
   Bu Anadolu efsaneleri yanı sıra kahverengi tonlarında siyah benekleri olan sevimli bir kuştur. Göç zamanı geldiğinde sürüye katılmasına rağmen, eşi yoksa normal hayatında yalnız yaşamayı yeğler.

22 Şubat 2015 Pazar

Masalsı Anka Kuşunun Efsanesi...

    Anka Kuşu masallara konu olmuş efsanevi bir kuştur. Binlerce yıl önce yaşadığına inanılan ve bu olgunun arkeolog ve tarihçiler tarafından da kabul görmesi Anka kuşunu gerçek hayata da taşımıştır.
    Her kültürde ismi farklı anılan Anka Kuşu Türk masal ve öğelerinde "Zümrüdü Anka" diye geçerken, latincede "Phoenix", arap ülkelerinde ise "Anka" ismiyle anılıyormuş. Milattan önceki dönemlerde yaşadığı kabul edilen Anka Kuşu; Pers Uygarlığına dek uzanan mazisinde de "Simurg Kuşu" olarak isimlendirilmiştir.
    Oldukça ilginç olarak anlatılan ve adıyla birçok efsaneye konu olmuş Anka kuşu günümüzde resimlendirilme şekilleriyle çok çarpıcı bir yaratıktır. Özellikle ikon ya da desen olarak düşünüldüğünde dövmecilerin çok fazla uyguladığı bir figür olmakla birlikte bir çok desenlendirmede de kullanılan çok hoş, göze hitap eden çizimleri mevcuttur.
    Eski Yunan da Habeş bölgesi taraflarında yaşadığı varsayılan Anka Kuşunun en önemli özelliklerinin çok uzun süre boyunca yaşaması ve boyut olarak da Kartaldan daha büyük olmasıdır. Çoğu kültürde farklı biçimlendirilmelerle tasrif edilse de hemen hemen her kültürde ateş kırmızı tonlarında simgelenmiştir.
    Küllerinden tekrar doğduğu anlatılan Anka Kuşunun yaşama dair en önemli efsanesi şöyledir: Oldukça uzun olan yaşamının sonuna geldiğini anlayan Anka Kuşu, kendisine kuru dalları toplayarak bir yuva hazırlar. Yuvayı özel bir sıvı ile sararak kendisi de içine yerleşir. Kızgın güneş ışıkları yuvayı tutuştururken, kendisi de içinde yuva ile beraber yanar. Sonucunda alevler arasında tekrar yaşam bularak, küllerinde içinde bir yumurta ortaya çıkar ve Anka Kuşu tekrar yavru olarak doğarak, hayat bulur. Bu efsanenin kaynağı Anka Kuşu nun hemen hemen çoğu kültürde bir tür dirilişin göstergesi olmasıdır.

21 Şubat 2015 Cumartesi

Gökkuşağı Kıvamındaki Cennet Papağanları...

    Bu rengarenk sevimli kuşların anavatanı Afrika. Soğuğa tahamülü olmayan, sıcak ve nemli ortamı seven bu sevimli canlılar doğada bitki tohumlarıyla besleniyorlar. Çift olarak beslenmesi, bu minik papağanın ırk özelliklerinde var. Çok sosyal ve oyuncu olan bu renkli dostlarımız hakkındaki bu yazıyı okuduktan sonra Cennet Papağanı beslemeye hazırsınız demektir.
    Eğer ille de tek olarak beslemek istiyorsanız çok daha fazla ilgi isteyeceğinden, evde sürekli birinin olması, kafesinde oyuncaklar olması Cennet Papağanınızı mutlu edecektir. Çalan müziklere eşlik edip, müzikle beraber şarkı söylemeye bayılır ve evinizin neşesi olurlar. Kafeslerinin geniş tutulmasında yarar vardır. Türlerine göre boyları 12-19 cm arasında farklılık gösterebilir. Ağırlıkları 40-60 gr arasında değişen Cennet Papağanlarının ömürleri 10 yıl civarındadır.
    Cennet Papağanlarının 32 farklı renk tonuna sahip türü bulunuyor olsa da bizim en çok tanıdığımız, kırmızı biber gibi; kırmızı gagası, parlak yeşil tüyleri ve turuncumsu tonlarda kafaları olanlarıdır. Çok ilgi gösterildiği taktirde erkek cinsleri belki bir kaç kelime konuşmayı öğrenebilir ancak genel olarak konuşma yetileri kısıtlıdır. Bu kuşlar müzisyen ruhludur, şarkı söyler gibi ötmeye bayılırlar.
    Cennet Papağanı almaya karar verenler kuşu seçerken dışkısını kontrol etmeli, hayvanın kabarık tüylü ve uyuşuk olmamasına bakmalı, tüyleri parlak ve gözleri canlı olmalıdır. Diğer papağanlarla birlikte aynı kafeste ise eşi olup olmadığına dikkat edin zira varsa eşiyle beraber satın alın. Muhabbet kuşlarının cins ayırımları kolay yapılabiliyorken, papağan türleri için gemelde DNA testine ihtiyaç duyulur. Ancak türü ayırt etmede bir takım fiziksel özellikler göz önünde bulundurulabilir. Örneğin erkek Cennet Papağanlarının kuyrukları dişilere göre daha oval biter, erkekler tünekteyken ayakları arasındaki mesafe dişilere göre daha azdır, erkek papağanların kafası oval dişilerin düzdür. Bu tarz özelliklere bakılarak çok da kesin olmamakla beraber cinsi hakkında fikir edinilebilir.
    Cennet Papağanları genelde yavru alınıp yetiştirilse çok daha güzel eğitilir, yaşlarını anlayabilmek için, gagalarının üzerindeki kahverengi banda bakarak burun deliklerinin daha belirgin olanlarının yavru olduğu anlaşılabilir. Yavruların gagaları kahve ve turuncu tonlardadır büyüdükçe kırmızıya dönecektir. Beyaz gagalı olan cinslerde ise yavruyken kahve tonlarda olan gaga büyüdüğünde beyaza dönecektir. Eğer bir Cennet Papağanının gagası tamamen kıpkırmızıysa o papağan kesinlikle 3 yaşından büyüktür.
    Yüksek boyutlu, içlerinde rahat hareket edebilecekleri, tırmanabilmeleri için yatay tellerden oluşan kafesleri tercih ediniz. Her hafta temizlenmesi gereken kafeslerin zeminine, doğal talaş serperek kullanabilirsiniz, temizleme ve hijyen bakımından yararınıza olur. Hemen hemen her kuş gibi sabahın erken saatlerinde uyanıp, oyunlar oynamayı ve tiz sesler çıkartmayı severler. Yine öğlen vakitleri ara ara şekerlemeler yaparlar ve insanlara karşı çok ilgili canlılardır.
    Cennet Papağanlarının beslenmeleri konusunda, hazır satılan yemlerinin yanında dal olarak darı ve ballı kraker ikram edilebilir. kafesine mürekkep balığı kemiği asabilirsiniz. Hem kalsiyum ihtiyacını karşılar, hemde gagalarını törpülerler. Elma, yeşillik ve haşlanmış yumurtadan oluşan ek besinlerde verebilirsiniz. Ancak yemiyorsa zorlamayın alışmasına bağlı olarak alternatif yiyecekleri sevecektir.
    Eğitimi için her canlı da olduğu gibi ani hareketlerden, onu ürkütecek davranışlardan kaçınmalısınız. En güzel eğitilecek papağanlar 2 aylık alınan yavrulardır. Ama yavru ya da yetişkin papağan olsun fark etmez; kafesin içine elinizi sokup, müdhale etmeden kapağı açıp, etrafta gezinmesine izin verebilirsiniz, onunla konuşabilirsiniz, zamanla size alışacak ve yanınıza gelecektir.
   

Süs Köpekleri Cinsleri...

    Süs Köpekleri gurubu, en küçük yapıya sahip soyların tümünü kapsamaktadır: bunların çoğu omuz yüksekliği 30,5 cm nin altında olmaktadır. Belki de bütün evcil hayvanlar konusunda geçerli olan şeylerden biri, köpekler ne kadar küçük, sevimli ya da oyuncağa benzer bile olsa her birinin kurt soyundan geldiğini unutmamak gerekir.
    Genetik yollarla atasından belli başlı özellikleri almışlardır bu nedenle, en küçük köpek bile bir kurt gibi davranışlarda bulunmak için her yolu dener: Aynen bir kurdun yaptığı gibi kemikleri kemirerek yemeleri, yaşadığı alanı yabancılara karşı savunmaları, diğer köpeklere karşı duygularını duruşu ve kuyruğuyla göstermeleri hep birer genetik örnektir. Bu küçük süs köpeklerini hafife almamak lazım, onlar diğer iri köpeklere dahi kafa tutmada usta birer kavgacıdırlar, sonunu düşünmeden yaptıkları bu hareket doğada ölümlerine bile neden olsa da sahibini koruma adına iç güdüsel olarak kavgacılıklarını ön plana çıkartıp, ince sesleriyle ortalığı yaygaraya verirler.
    Bu minyatür köpek cinslerini yetiştirme konusunda; Romalıların öncülük yapmış olması söylenebilir, Roma kazı alanlarında günümüzün soylarına benzer minik köpeklere ait kemik kalıntıları bulunmuştur. Malta Köpeği ismi verilen minik beyaz köpeğin, Roma kökenli olduğu düşünülmektedir. Kaldı ki gerçekten de bir Roma resminde bu tür bir köpeği görmek mümkündür. Çin, Tibet ve Japonya gibi yerlerde eski çağlardan bu yana yetiştirilmiş, başka küçük köpek soyları da vardır. Süs Spanyelleri, Ortaçağ boyunca soyluların en gözde hayvanları olmuşlardır.
    Korkunç süs Teriyeri olarak gösterebileceğimiz; tam süs teriyeri olması görüntüsüne biraz ters olan Avutralya Teriyeri, ipeksi koyu kahve tüylü olmasına rağmen kişiliği ile tam bir süs köpeği sayılmaz. Çünkü, bu ufak bacaklı, yuvarlak hatlı köpek, bir kaç saniye içinde bir tavşanı ya da fareyi öldürebileceği gibi yılanları öldürme konusunda da o denli hızlıdır. Biraz Yorkshire Teriyerini andırmasına rağmen Avustralya da tamamen melezleştirme yolu ile çoğaltıldığı söylenir. Ancak yine de soyları kıtaya göç eden ilk İngilizlerin yanlarında getirdiği köpeklerle bağlantılıdır.
    Sevimli Pekin Köpekleri, isminde de anlaşılacağı gibi Çin e özgüdür. Çin de minyatür köpeklerin geçmişi en az 2500 yıl öncelere dek uzanır gider. Ancak Pekin Köpeğinin çok eski bir soy olduğu konusunda yeterli bulgular yoktur. Pekin Köpekleri ilk olarak 1860 da, Pekin de bulunan Yazlık Sarayın basılarak, yağmalanmasından sonraki dönemde İngilteye götürülmüş ve günler geçtikçe soy evrilerek daha minyon ve daha kısa bacaklı bir cins olmuştur.
    Bichon Frise cinsi minik köpeklerin adı "kıvırcık dizüstü köpeği" anlamına gelmektedir. Son yıllarda ABD başta olmak üzere gün geçtikçe popüler bir soy haline gelen Bichon Frise, aynı küçük bir kaniş gibi görünen Fransız-Belçika soyudur. Oyundan çok fazla keyif olan bu köpeğin kendisi de oyuncağa benzer bir görünüme sahiptir.
    Çin ya da Japon kökenli olduğu düşünülen bir başka güzel ırk Kral Charles Spanyeli, iyi huylu, küçük köpek cinslerindendir. 16. yüzyılda Fransa dan İngiltere ye götürülmüş, Kral Charles II nin bu köpeğe çok düşkün olması sebebiyle de köpeğin soyuna ismi verilmiştir.

20 Şubat 2015 Cuma

Onların Nesli de Tehlike Altında; Tembel Hayvanlar...

    Miskin bir hayvan cinsi olan tembel hayvanın diğer adıdır. Miskin Canlısını belki de en fazla Ice Age - Buz Devri animasyonundaki miskin karakterinden tanıyor olabilirsiniz. Orta ve Güney Amerika taraflarında yaşamlarını sürdüren Tembel Hayvanların dünyalarına gelin bir göz atalım.
    Daha çok sıcak ülkelerde yaşamlarını sürdüren miskinler genellikle günde 15 ile 18 saat arası uyurlar. Genelde ağaçlarda yaşayan tembel hayvanlar, sadece ağaç değiştirmek ve tuvaletlerini yapmak için yere inerler onun haricinde keskin ve uzun pençeleri ile ağaçlara asılıp, günlerini bu şekilde geçirirler. Kürkleri genellikle kahverengi olan miskinlerin bazılarında bakteri birikimlerinden dolayı yeşermeler oluşur. 30-40 yıl arası yaşayan bu canlılar genellikle 50-60 cm boylarındadır, düz bir burunları, uzun bacakları ve iri gözleri vardır. Kürklerinde yer alan bakteriler, aynı zamanda tembel hayvan kürkünü temizlemek için yaladığında ona besin sağlayabilir. Kalın telli kürklerinin altında ikincil bir yumuşak tabakalı kürk bulunur.
    Beslenme konusunda hepçil olan bu tembel hayvanlar, bitki yapraklarını, böcekleri, ince filizler ile tomurcukları yiyebilirler. Haraketleri gayet yavaş olan bu canlılar yerde iken 1,5 metre mesafeyi bir dakikada yürüyebilmektedirler. Tehlike anında bu hızlarından daha hızlı hareket etseler bile, yine bir dakika içinde yalnız 4,5 metre yol alabilirler ve bu eylem de hemen hemen bütün enerjilerinin tükenmesine yol açar.
    Tuvaletleri konusunda idrarları ve dışkılarını yapmak için haftada sadece bir kez ağaçlardan yere inan bu canlılar, sindirim sistemleri haddinden fazla yavaş çalıştığı için ayda bir kez tuvaletlerini yapsalar dahi onlar için pek sakıncası olmaz.
    Tembel hayvan miskinlerin hamilelik süreleri altı aydır ve yavru miskinler 5 haftaya kadar annelerine sarılarak yaşarlar. Memeli türde olan bu canlılar palmiye ağaçlarına yuva yapıp kendilerine ve yavrularına kamufilajlı bir ortam sağlamış olurlar.
    En fazla Güney Amerika da bulunan yağmur ormanlarında yaşamlarını sürdüren miskinler, yağmur ormanlarının kaçak olarak kesilmesiyle, doğan yıkım sonucu hem hayatları, hem de evleri tehlike altına girmiştir. Bu canlılar soyu tehlike altında olan canlılar grubundandır. Yavaş hareket etmeleri, insanların doğaya müdhale etmesi ileriki yıllarda onların neslinin tükenmesine sebep olabilir.
Bazı kişiler bu sevimli canlıları evlerinde evcil hayvan olarak da beslemektedirler. Düşünsenize tuvalet konusunda o kadar sıkıntısı yok, evi dağatacak enerjisi yok, sabah bir köşeye bırakırsınız, akşam siz döndüğünüzde anca biraz uzaklaşmış ve uyuyakalmış olur. Şaka bir yana umarım kimseye zararı olmayan bu tembel hayvanların nesli tükenmez ve soyları bir şekilde devam ettirilir.

İnsanlara Yardımcı olan Hizmet Köpekleri Cinsleri;

    Köpeklerin bir çoğu bir şekilde insanlar için yararlı işler görürler. Çeşitli soylardan, cinslerden köpeklerin yer aldığı karışık bir öbek olan "hizmet köpekleri" topluluğu farklı ırkları kapsamaktadır.
    Bu bakımdan hizmet köpeklerinin tekil ya da özel niteliklerinin çeşitliliğini belirtmek için "özel köpekler" terimi de kullanılabilmektedir. Gerçekten de hizmet köpekleri arasında çok daha ilgi uyandırıcı ve ilginç köpek cinsleri bulunur. Bazı hizmet köpeklerinin ırkı yüzlerce yıl geriye dek dayanmaktadır. Örnek vermek gerekirse Çin Aslanı olarak da bilinen Çov-Çov cinsi köpeklerin ataları 3000 yıl kadar önde Moğolistanda savaşlarda yararlanılmak adına eğitilmişlerdir ancak, daha sonra Çin de kürkündenn yararlanılmış ve besin kaynağı olarak kullanılmıştır.
    Aslında yardımcı olan hizmet köpeklerinin büyük bir bölümü, geçmişte bir amaca hizmet adına geliştirilip, üretilmişlerdir. Örneğin Buldog Cinsi Köpekler, boğayla güreşde kullanılırken, Kaniş Cinsi Köpekler su kuşlarını avlamaya yönelik yetiştirilmişlerdir. Ama günümüzde hepsi birer ev köpeği olarak beslenmekte ve kişilerin can dostları olma yolunda evrilmişlerdir.
    Hizmet köpekleri topluluğuna örnek olarak ABD kökelenli Boston Teriyeri, Britanya Kökenli Buldog ve Fransa kökenli Kaniş cinsi köpekleri verebiliriz.
    İri kulaklı Fransız Buldog Köpeği, eski yıllarda spor amaçlı olarak eşeklerin üzerlerine salınırmış fakat bu cins köpekler artık günümüzde daha ufak tefek yapılı ve daha az kavgacıdırlar. Evde beslenebildiği gibi, iyi bir bekçi köpeği de olabilirler.
    Almanya da Kaniş Cinsi köpekler eskiden kuş avında kullanılmak için eğitilmişlerdir fakat kısa süre sonra sempatik ve sevimli görünüşleri sayesinde gözde bir ev köpeği olmuşlardır.
    Dalmaçya köpeğinin kökeni konusunda farklı görüşler vardır ve tam olarak bilinmemektedir. Bazı uzman görüşlerine göre Hindistan dan göç edip, Hırvatistan ın Dalmaçya bölgesine yerleşen çingenelerin beraberlerinde getirdiklerini söylemekte, bazıları ise ilk İtalya da görüldüğünden bahsetmektedir. 18. yüzyılda İngiltere ye götürülmelerinden sonra, soylu görünümleri dolayısıyla soylular at arabalarının yanlarında koşturmaları için beslemeye başlamıştır ve bu bir modaya dönüşmüştür. Dalmaçya Köpeği ne dair ilginç bir özellik ise, diğer köpeklere nazaran sidiğinde ürik asit yerine üre bulunmasıdır. Bu da çimlere zarar vermemesinden dolayı özellikle o dönem bahçivanlarının çok sevindiği bir konu olmuştur.
    Kabarık tüyleriyle Schanauzer Köpekleri, ağız ve burun manasındaki Almanca "Schnauze" kelimesinden gelmektedir. Önceki yıllarda Almanyanın güneyinde çoban köpeği olarak beslenmiş olan bu enerjik ırk, günümüzde çok iyi bir av ve refakat köpeği haline gelmiştir ve çok zekidirler.
   

19 Şubat 2015 Perşembe

Yetenekli ve Sevimli Dokumacı Kuşlar..

    Bu yuvalar kuş ırkının yaptığı en yaratıcı ve enteresan evlerdir. Doğa bilimcilerini dahi hayrete düşürecek derece, doğanın sanat eserleridir bu kuş yuvaları. Bu sevimli kuşlar doğada bulabildikleri her tür bitki lifini ve sapını kullanarak evlerini itina ile örüyor ve ortaya muazzam yuvalar çıkartıyorlar.
    Dokumacı kuşlar dayanıklı ve güzel evlerini inşa ederken, yapraklardan uzun şeritler hazırlayarak işe başlarlar sonrasında bir ayaklarıyla hazırladıkları şeritin ucunu dalın üzerinde tutarlarken, diğer ucuyla da özenle gagası ile örme işini yaparlar. Sanatsal bir dokuma işlemi gerçekleştiren Dokumacı Kuşlar, öncelikle oluşturacağı yuvalarının malzemeleri taze ve yeşil yaprakların ortasındaki damarlarını alırlar. Çünkü kuru yaprak ile iş yapmak zor olacağından bu malzeme hassas ve kontrolü güç olduğundan dolayı pek bir sağlamlıkta getirmeyecektir. Yuvayı örme esnasında lifler düşmesin diye düğüm atan Dokumacı Kuşlar, önce yuvanın girişini hazırlayıp daha sonra duvarların dokumasına geçerler böylelikle muntazam bir dokuma oluştururlar.
    Yağmurun parçalayamayacağı, tavanı akmayan bir yuva inşa eden Dokumacı Kuşlar, topladıkları lifleri ağızlarındaki özel salgı ile harmanlayarak çok özel bir harç malzemesi imal ederler. Bu salgı sayesinde bitki lifleri esnek ve su geçirmez bir yapıya bürünerek yuvanın çok sağlam olmasını sağlar.
    Diğer kuzenleri Afrika daki Dokumacı Kuşlar ise; apartman tarzında bol bölmeli, labirent gibi yuvalar yapabilirler. Yuvaların genişliği 4,5 metreyi bulurken yükseklikleri de 3 metre civarında olabilir. Sürüler halinde yaşayan minik dokumacılar bu apartman tarzı yuvalarda 200 çift kadar kuşun barınabilmesi için yer yapabilirler.