26 Haziran 2015 Cuma

Büyüleyici Mavilikleriyle Morpho Kelebekleri / Blue Morpho Butterfly


    Bu güzeller güzeli canlı renklere sahip kelebekler 29 un üzerinde türe ve 147 civarında da alt türe sahip bir kelebek grubudur.
    Adeta HD görüntü kalitesinde renklere sahip olan bu güzel canlılar çoğunlukla daha ılıman olan Meksika, Güney Amerika ve bazı türleri de Orta Amerika da yaşamaktadırlar. Genellikle 7,5 cm civarında kanat açıklığı olan Mavi Morpho Kelebeklerinin en heybetlileri 20 cm civarında olabiliyorlar.


    Kelime anlamı olarak değiştirilmiş, değişen anlamı taşıyan bir isme sahipler. Büyük ihtimalle tırtıldan kelebeğe dünüştükleri için de bu ismi almışlar. Bu muhteşem yaratıklar yağmur ormanlarında ağaçlara öbekler halinde kondukları zaman, kanatlarının büyüleyici renkleri güneşte parlar ve o an yağmur ormanlarının üzerinden uçan pilotlar dahi bu güzel parlak Mavi Morpho Kelebeği (Blue Morpho Butterfly) öbeklerini farkedebilirler.


    Bu denli fark edilebilir olmaları aslında onları birazda tehlikeli duruma sokuyor. Zaten kısacık olan ömürlerinde kelebek avcılarının tuzaklarına da düşebiliyorlar. Doğduklarından itibaren koza ve kelebek olarak tüm ömürleri toplamda sadece 115 gündür. Tırtıl oldukları dönemlerde genel şekilde yapraklarla beslenen Mavi Morpho Kelebeği sonraki dönüşümde kelebek olduğunda ise çıkıntılı hortuma benzeyen ağız yapısıyla bitkilerin, çiçeklerin sıvılarıyla, öz sularıyla beslenmeye başlar. Tüm kelebek türlerinde olduğu gibi onlarında tat alma duyusu ayaklarındadır.


    Yağmur ormanları başta olmak üzere, doğanın insanlar tarafından büyük bir hızla yok ediliyor olması diğer canlılar gibi Mavi Morpho Kelebekleri (Blue Morpho Butterfly) için de büyük tehdit oluşturuyor. Onları yakalayıp koleksiyonuna eklemek isteyen insan tehlikelerinin yanı sıra diğer tehlikelerde vahşi doğadaki sinek kapan çiçekleri ve diğer yırtıcı canlılardır.

25 Haziran 2015 Perşembe

Palm Yağı İçin Yok Edilen Yağmur Ormanları ve Evsiz Kalan Orangutanlar / Shame of Humanity


    Kısır döngü içinde her şeyin birbiriyle muazzam derecede bağlantısı var. Dünyada afiyetle yenen ve sürekli talep edilen palm yağı içerikli NUTELLA yüzünden yağmur ormanları her geçen gün büyük bir hızla yok ediliyor.


    Ağaçlardan Palm Yağı (Palm Oil) elde edebilmek için ağaçlar resmen katlediliyor. Bunların yanı sıra zavallı orangutan ırkının evi olan ağaçlar yok olurken, ağaç katliamı yapan kişiler orangutanların bu sektörde zararlı olduğunu düşündüğü için yüzlercesini iş makineleri ile ezerek katlediyorlar.


    Orangutan Cinsi insansı maymunların ağaçlarda en fazla yaşayanları ve yuva yapanlarıdır. Hatta "Orang Hutan" kelimesi Endonezya dilinde "Orman Adamı" anlamı taşımaktadır. Bu kızıl kürklü becerikli canlılar, eğlence sektöründe, sirklerde eğitilip insanları güldürmek için hunharca yakalanıp, doğal ortamlarından koparılıp aşağılanmaktadırlar. Bu da yetmezmiş gibi evleri ellerinden alınıyor, yok ediliyor ve ölüme mahkum bırakılıyorlar...


    Palm Yağı (Palm Oil) son yıllarda hızla ve büyük bir oranla talep edildiğinden dolayı, palm yağı ekimi orangutanlarının yağmur ormanlarındaki alanlarının üzerine çıkarak onları kısıtlamış ve ölüme terk etmiştir. Korkunç sonuç ise son 20 yıl içinde varlıklarının % 90 a yakını yok olmuştur. Bu da demek oluyor ki son 20 yılda ölen orangutan sayısı yaklaşık 50,000 civarındadır.


    Marketlerde satılan çoğu ürünün içinde bulunan Palm yağı üretmek için katledilen yağmur oramanları (rainforest) yerine ekilen ve sürdürülebilirliği olmayan şekilde elde edilmektedir. Ayrıca sağlık içinde kötü olan Palm yağında doymuş yağ oranı oldukça yüksektir. Bu yüzden kan basıncını yükselterek, kolestrolü arttırır ve bunun sonucunda da kalp rahatsızlıklarından, obeziteye kadar bir çok sağlık problemi oluşturur.


   Dünyada bu tarz vahşet yanlısı ve yok edici insanlar olduğu sürece dünyanın sonunun çok da uzak olmadığını düşünüyor insan ve bu kişilerin yetiştirdikleri kayıp nesillerde üzüyor beni... Dilerim ki duyarlı insanların yaptığı çalışmalar ve projeler bu tarz şeyleri durdurur. Yoksa bozulan doğa şartları, nedensiz fırtınalar, küresel ısınmanın sonuçları; gösteriyor ki doğa her zaman kendinden alınanı geri alacaktır...

23 Haziran 2015 Salı

Anne Olmak _ Motherhood for Animals


    Anne Olmak Kutsaldır / Motherhood is Holly
Tüm canlılarda anneliğin yer ayrıdır. Doğum şekli, süresi, yavru ile geçirilen zamanlar, yaşayış biçimleri ne olursa olsun, anneler yavrularına kendilerinden daha fazla değer verir ve özen gösterirler.

    Hayvanlar aleminde de durum kesinlikle bu şekilde, hatta annelik duygusu bazı insanlardan daha da yoğun. Yavruları için ölümü göze alan ve kendinden çok daha büyük ve yırtıcı hayvanlarla sırf yavrusunu korumak amacıyla çapışmayı göze alan fedakar annelerin fotoğraf albümü bu...


    Anneleriyle mutlu mesut oynayan, yanlarından ayrılmayan, tavşanlar, atlar, aslanlar, kaplumbağalar, civcivler ve hatta mirketler...


    Babalarda elbet özeldir ancak anneler tüm canlılar için sanki daima yanlarında olacağını ve sıcaklığını hissettireceğini her hareketinde vurgulamaktadır.





    Anne olmak kutsaldır...
    Daha birçok sevimli yavruyu ve asil anneyi ağırlamak isterdim burada ama malesef bu kadarını seçebildim. Bu tatlı ve masum yavruları keyifle seyretmeniz dileğimle...

19 Haziran 2015 Cuma

Vahşi Gelenek; Çin' deki Köpek Yeme Festivaline Kayıtsız Kalma... İmza Kampanyasına Katıl...

 
    Çin' de düzenlenecek olan ve 21 Haziranda başlayacak büyük bir canilik örneği köpek yeme festivali.
    Bu festival Çin' in Yulin şehrinde her yıl düzenli olarak yapılmakta. Yerel halkın kendini savunma şekli ise yazın geldiğini kutladıkları için bunu yapmalarıymış. Ülkenin yerel haberlerine göre Yulin şehrindeki halk yıl dönümü kutlamaları için tüm hazırlıklarını tamamlamış durumda. Çinlilerde kendi içlerinde ikiye ayrılmış durumda; bazıları bunun dünyanın en vahşi geleneği olduğunu düşünse de, bazıları için yüzyıllardır süregelmiş tekrarlanan geleneksel bir şey.
    Öyle ki bu vahşi gelenek malesef 600 yıldır tekrarlanarak devam ediyor. Köpekler dövülmek, yakılmak ve hatta elektrik verilmek suretiyle vahşice öldürülüyor. 2011 yılında bu konuda tepkiler çok fazla olduğu için yasaklanmış olan festivalin bu yıl yasaklanıp, yasaklanmayacağı kesin değil. Türkiye de dahil dünyanın birçok yerinden haber kanalları bu festivale karşı çıkıyor ve yasaklanmasını istiyor.
    https://www.change.org sitesi üzerinden bir imza kampanyası başlatılmış durumda, dünyanın her yanından bu katliama dur diyenler bu kampanyaya katılıp, festivalin iptal ettirilmesine destek veriyorlar. Sizde linki tıklayıp, bu kampanyaya katılabilirsiniz.

16 Haziran 2015 Salı

Uzaylıya Benzeyen Cadı Makigili (Tarsier) (Tersiyer)

   

    Cadı Makigillerinin ingilizcedeki ismi "Tarsier" olmakla beraber bizlerde bazen "Tersiyer"olarak kullanmaktayız. Güneydoğu Asya adalarında yaşıyan ufak primatgillerdendirler.
    Sizi hipnoz edecekmiş gibi bakan kafasına göre çok iri olan 16 mm çaptaki gözleri, aslında kendi beyinlerinden de büyüktür. Primatların en ilkellerinden biri olan bu ürkek hayvanlar kaçma konusunda adeta doktora yapmışlardır.
    Tırmanma, sıçrama ve kaçma durumlarınd inanılmaz çevik ve hızlı olabilirler. Ayrıca bir ağaç dalına tutunduklarında dalın bir parçasıymış gibi kamufilaj sağlarlarken o denli sıkı tutunurlar ki onları daldan ayırmanın da mümkünatı yoktur.
    Bir diğer adı da uzun bacaklıgiller olan bu primarların uzunlukları 9-16 cm arası, kuyrukları ise 13-28 cm arasıdır. Yaşadıkları ülkede sevimliliklerinden dolayı evcil ev hayvanı olarak beslenmektedirler. Uzun atlayışlarda kuyruklarıyla denge kurarak ondan destek alırlar.
    Cadı Makigilleri gece avlanan canlılardır. Gündüzleri ise sık bitki yoğunlukları arasında saklanmayı tercih ederler. Sadece etebur olan bu canlılar primat takımı içinde bitki yemeyen tek topluluktur. Yiyebileceği büyüklükteki camlı ve böcekleri avlarlar. Yaklaşık 6 ay süren hamileliklerinden sonra Tarsier ler genellikle tek yavru doğrurlar
    Gözlerindeki sabit bakışve duruşları açısından onları sevimli birer uzaylıya benzetmekte mümkündür.


__Wikipedia İnfo__
Tarsiers are haplorrhine primates of the family Tarsiidae, which is itself the lone extant family within the infraorderTarsiiformes. Although the group was once more widespread, all the species living today are found in the islands ofSoutheast Asia.
Tarsiers are the only extant entirely carnivorous primates: they are primarily insectivorous, and catch insects by jumping at them. They are also known to prey on birds, snakes, lizards, and bats.[14]
Pygmy tarsiers differ from other species in terms of their morphology, communication, and behavior.[18] The differences in morphology that distinguish pygmy tarsiers from other species are likely based on their high altitude environment.
All tarsier species are nocturnal in their habits, but like many nocturnal organisms, some individuals may show more or less activity during the daytime. Based on the anatomy of all tarsiers, they are all adapted for leaping even though they all vary based on their species.
Ecological variation is responsible for differences in morphology and behavior in tarsiers because different species become adapted to local conditions based on the level of altitude. For example, the colder climate at higher elevations can influence cranial morphology.
Gestation takes about six months, and tarsiers give birth to single offspring. Young tarsiers are born furred, and with open eyes, and are able to climb within a day of birth. They reach sexual maturity by the end of their second year. Sociality and mating system varies, with tarsiers from Sulawesi living in small family groups, while Philippine and western tarsiers are reported to sleep and forage alone.
Tarsiers tend to be extremely shy animals

2 Haziran 2015 Salı

Dünyanın En Zeki Kuşlarından; Kea Papağanı...


    
    Dünyanın en zeki kuşlarından biri olarak bilinen Kea Papağanı oldıkça sıra dışı bir canlı. Onunla tanışmak istiyorsanız yazımı mutlaka okuyun...
    Birçok ilginç ve nesli tükenmekte olan canlı Avustralya kıtasında ve çevresinde bulunuyor. Sıcak ve egzotik iklimin meyvesi olan bu canlılar arasındaki Kea Papağanı ise Yeni zellandalı. İsimlerini uçarken çıkardıkları sesten alıyorlar. Kee--a şeklinde çığlığa benzer kulak tırmalayıcı sesleri çıkartmalarından dolayı isimleri böyle kalmış.


    Dünyanın En Zeki Kuşlarından Biri
Çünkü zekaları kargalar ve maymunlar gibi alet kullanabilmelerinden geliyor. Güçlü ve sivri gagaları, iri pençeleri sayesinde aletleri tutabiliyorlar.
    Kea Papağanları nın renkleri genelde haki yeşil tonlarında oluyor ve ormanlık alanda mükemmel kamufilaj sağlıyor ancak, uçma anında kanatlarını açtıklarında, iç kısımlarında ve alt tüylerde parlak turuncu, kırmızı, yeşil ve mavinin değişen tonları göze çarpıyor. Kendilerine bir bakıma nam-ı diğer Dağ Soytarısı ismide takılıyor. Sebebi ise vahşi olan bu güzel kuşun insanlarla ilgili gördükleri her şeyi merak edip, hemen keşfetme ve kurcalama çabalarından kaybaklanıyor.
    Ayrıca Kea Papağanları; eğlence için dağ evlerinin yağmur oluklarından aşağı çığlıklar atarak kayıp, adeta bir aqua park keyfi yaşadıktan sonra da ev sahipleri fark ettimi diye baş aşağı sarkıp pencereden içeriyi izleyen, yaramazlığı seven kuş türleridir.
    Kamp yapmaya gelen dağcıları keşfettikleri an onların irili ufaklı eşyalarını yavaş yavaş çaktırmadan çalıp kendi yuvalarına götürebilirler. Hatta geçtiğimiz yıl Yeni Zellanda ya karavanıyla gelen bir fotoğrafçı karavana fotoğraf makinesini almaya gittiği esnada, 1000 dolarlarının yerinde olmadığını fark etmiş, bunun üzerine polise haber verilmiş parmak izi yokmuş ve kamera görüntüleri sonrasında parayı yaramazlık peşindeki Kea Papağanlarının çaldığı anlaşılmış. Kim bilir belkide bir vitrinde beğendikleri bir şeyi alacaklardır :)
    Eğlence düşkünü bu kuşlar kayak pistlerinde de kayakçıları taklit etmek amacıyla ayaklarını ters v şeklinde yaparak kaymaya çalışıp, komik görütüler oluşturarak turistlerin ilgisini çekiyorlar. Tüm cihazları gagalarıyla didikleyen Kea Papağanları için, kayak tesisleri onlara dirençli şekilde her cihazı koruyucu kılıfın ve kutunun içinde olacak şekilde muhafaza ediyormuş.
    Bir diğer davranışları ise Kea Papağanlarını kesinlikle vahşi hayvanlar kategorisine sokuyor. Çok sevimli ve komik görünen bu papağanlar genelde otçul beslenmelerinin yanı sıra, dağ koyunlarının böbrek bölgesindeki yağları yemek için onlara saldırıp, daha sonra hayvanların enfeksiyon kaparak ölmesine yol açtıkları da kayıtlar arasında yer alıyor.
    Son olarak Avustralya, Yeni Zellanda çevresindeki her renkli egzotik canlı gibi Kea Papağanları nında nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya. Dünyanın tek dağ papağanı olan bu tür, %60 lık nedenlerle insanların onların yaşayacağı bölgeleri tahrip etmesinden kalan kısım ise sürüngenlerin Keaların üreme zamanları yumurtalarını yiyip, yuvalarını tahrip etmesinden kaynaklanıyor.