17 Aralık 2016 Cumartesi

Kedilerde Vitiligo Hastalığına Yakalanıyor

Kedilerde Vitiligo Hastalığına Yakalanıyor

Dünyanın en ilginç görünümüne sahip kedilerinden biri olan Scrappy, ilk sahiplenildiği dönemde tıpkı diğer kediler gibi normal siyah tüylere sahip bir kediymiş. Fakat 7 yaşında vitiligo hastalığına yakalanan Scrappy, görünüş itibariyle farklı bir kürke sahip olmuş.

Vitiligo Kedi Scrappy

    Sahibi David, Scrappy'i 1997 yılında sahiplendi. Diğer kardeşlerinden daha farklı duran ve ciddi bir yapısı olan bu kediyi kimsenin almayacağını düşünerek evine almış.


    Şu anda 19 yaşında ve sağlıklı bir kedi olan Scrappy vitiligo hastalığına yakalanmasına rağmen sağlığını koruyabilmiş. Yalnız simsiyah olan kürkü hastalığı yüzünden bambaşka bir yapıya bürünmüş. O Artık görünüş olarak çok özel bir kedi.


    Kendi instagram hesabına sahip olan Scrappy, ciddi ve asi duruşunun yanı sıra çok fotojenik ve oyuncu bir kedicik. Kendisine uzun ve sağlıklı yıllar dileriz :) 

Kedi Bart Öldükten 5 Gün Sonra Dirildi

Kedi Bart Öldükten 5 Gün Sonra Dirildi

Son zamanlarda herkesin zombi kedi olarak nitelendirdiği Kedi Bart Öldükten 5 Gün Sonra Dirildi. ABD'nin Florida eyaletinde yaşanan olayda, Bart adındaki kediye araba çarpmış ve çarpan kişi onu kanlar içinde sokakta bırakıp gitmişti.


    Sahibi Ellis Hutson kedisini fazla umursamayarak kendisinin gömmeye dayanamayacağını söyledi ve bu iş komşusuna kaldı. Sahibinin komşusu tarafından gömülen Bart, 5 gün sonra üstü başı çamur ve kan içinde miyavlarken bulundu. Komşu Albirtton bu olay karşısında şok olmuştu, çünkü onun öldüğünü sanarak gömmüştü.

Kedinin Sahibi Umursamadı

    Kedi Bart'ın sahibi bu duruma sevindiğini belirtse de Bart'ın tedavi masraflarının çok olduğunu söyleyerek onu bir sağlık kuruluşuna bırakıp gitti.  
    Cesur Kedi Bart çok ağır yaralandığı için 7 hafta bpyunca beslenme tüpü ile tedavi gördü, bu esnada te gözünü de yitirmişti. Herkesin Zombi Kedi Bart olarak tanıdığı zavallı kedicik her nekadar sahibi tarafından umursanmamış olsa da dünyanın her yerinden gelen tedavi yardımları birikerek 9,000 dolarlık bir bağışa dönüştü.

Bart Koruyucu Ailesiyle Artık Çok Mutlu

Kurtarıldığı andan itibaren ona çok iyi bakan, göz kulak olan koruyucu ailesi Bart'ı evlat edindi. Cesur Kedi Bart yaşadığı onca kötü günden sonra, hakkı olan sevgiyi yeni yuvasında buldu.

12 Aralık 2016 Pazartesi

Zürafaların da Nesli Tehlike Altında

Zürafaların da Nesli Tehlike Altında

Zürafa Nüfusu sayısında son 30 yıl içinde yüzde 40 bir azalma meydana geldiğini açıklayan, Uluslararası Doğayı koruma Birliği (IUCN) ilerleyen yıllarda zürafaların neslinin tükenebileceğini belirtti.

Zürafalar Kırmızı Listeye Alındı

    Kırmızı Liste hayvan türleri için "yok olmaya açık" anlamına geliyor. 1985 yılında dünyada 151-163 bin arası olan Zürafa Nüfusu, yıl 2015'i gösterdiğinde 97.562 sayısına kadar düşmüştür. Son üç nesilde nüfusları yüzde 30 azalan Zürafa ırkı için sessizce yok oluyorlar diyebiliriz.
    Herkesin fil gibi kalın derili hayvanların nesillerinin tehlike altında olduğunu fakat fillerin zürafa nüfusunun dört kat fazlasına sahip olduğunu belirten Zürafaları Koruma Fonu'nunda görevli Fennessy; bunun başlıca sebebinin yaşam alanlarının daralması olduğunu söyleyerek, takip eden nedenler arasında da avlanma ve hastalık gibi nedenler bulunduğunu ekledi.

    Özellikle Orta ve doğu Afrika'da zürafa yaşam alanları kullanılmaya ve bu alanlara girilmeye başlanıldıkça, bu alanlardaki Zürafa Nüfusu sayısında azalmalar meydana geldiğini anlatan Fennessy, hernekadar Afrika kıtası'nın güney kısmındaki Zürafa sayısındaki artışla şimdilik kıtadaki nüfus dengelense dahi; Zürafaların da Nesli Tehlike Altında şeklinde çağrıda bulundu.
    Uluslararası Doğayı koruma Birliği (IUCN) zürafaların yanı sıra dünyada 850 bitki ve hayvan cinsinin yok olduğunu bunun yanı sıra yaklaşık olarak 13 bin türünde neslinin tehlike altında ya da tükenmek üzere olduğunu açıkladı. 

6 Aralık 2016 Salı

Anadolu Parsı Özellikleri Nelerdir?

Anadolu Parsı Özellikleri Nelerdir?

    Anadolu Parsı, pars türleri içinde en iri olanıdır. Bu hayvana latince ismini onu Roma'daki arenalara gönderen Roma Konsülü Marcus Tullius Cicero anısına bilimadamı Valenciennes tarafından 1856 yılında verilmiştir. Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı'nın 1966 yılında Milli Park ilan edilmesinin nedenlerinden biri de. Anadolu Parsı'nın yaygın olarak burada yaşıyor olmasıydı.

Anadolu Parsları Avlanarak Katledildi

    1952 yılında Dilek Yarımadası, Kırkbasamak Mevkii nde tuzakla yakalanan ve Ankara Hayvanat Bahçesi'ne götürülüp "Efe" ismi verilen Anadolu Parsı, 6 yıl bu hayvanat bahçesinde yaşadıktan sonra ölmüştür. Bu parsın bozulmaması ve sergilenmesi amacıyla yapılmış tahniti, şu an Diyarbakır Ana Jet Üssü'nde bulunmaktadır. 1950'li yıllarda Dilek Yarımadası'nın güneyinde bulunan Milas'ta yaşayan Mantolu Hasan lakaplı avcının 15 tane Anadolu Parsı vurduğu söylenmektedir.
    Parslar aslında besin zincirinin en üstünde yer alarak doğal dengenin sağlanmasında önemli rol oynayan canlılardır. Pars tarafından öldürülmüş hiç kimseye ait kayıt bulunmamaktadır. Parslar köşeye sıkıştırılmadıkça insana saldırmazlar ve insanların olduğu yerden de kaçarlar.

Anatolian Leopard (Pantera Pardus Tulliana)

    Anatolian Leopard is one of the largest species in size within the family of the leopards. Its latin name is received from the Rome Consul Marcus Tullius Cicero who has sent leopards to the Arenas in Rome from Anatolia. One of the reasons why the Dilek Peninsula Buyuk Menderes Delta announced to be a National Park in 1966 is due to the extensive habitats of the Anatolian Leopard in the region.
    The Anatolian Leopard which was caught in the Dilek Mountain Kırkbasamak Region 1952 and named "Efe" was take to a zoo in Ankara and lived there for 6 years, then died. The embalm belonging to this leopard is in Diyarbakır Main Jet Base in our day.
    During the 1950's, a hunter living in Milas (south of Dilek Peninsula), named Mantolu Hasan, is known to have shot 15 Anatolian Leopards. Leopards are at the upper section of the food chain play subs tantial role in preserving the balance in nature. Up to today there is no record of a person killed by the leopard, leopards do not attack people unless put under restraint and run away from people all the time.

13 Kasım 2016 Pazar

Yunanistan Tatilinde Beli Kırık Bir Köpeğe Rastladı ve Sahiplendi


    Kiara Ijzendoorn ve ailesi Yunanistan'ın Girit Adası'na tatile gitmişti ve arabayla gezerken yolun ortasında çaresice yatan kötü durumdaki çok hasta köpeği fark ettiler, anında arabadan inip yanına gittiler.


Yunanistan Tatilinde Beli Kırık Bir Köpeğe Rastladı ve Sahiplendi

    Kiara zavallı köpeğin durumuna çok üzülüp, nerede kaldığını buldu ve sık sık köpeğin yattığı yere giderek ona ziyaretlerde bulunup, tedavi ettirmeye ve ardından sahiplenmeye karar verdi. Zavallı köpeğin talihsiz bir şekilde bel kemiği kırılmıştı ve bunun dışında da bir bacağı komple felçliydi. 
    Belkide ölmeden önceki son zamanlarını geçiriyor olan köpek yakınlarda bir ahırda hayatını devam ettirmeye çalışıyordu ve mahvolmuş durumdaydı.

Tam olarak nasıl bu duruma geldiği bilinmese de büyük ihtimalle gördüğü şiddet sonucu hayattan umudunu kesecek kadar darbe almış ve korkmuştu. Fakat sevgi her zamanki büyüsünü gösterdi ve korkmuş olan köpek, gördüğü sevgi ve ilgi karşısında dost canlı davranışlar sergilemeye başladı. Kendi ülkesi olan Hollanda'ya bu yardıma muhtaç köpeği sahiplenmeden dönmemeye karar veren Kiara bu iş için ne gerekiyorsa yaptı.



    Yeni ailesiyle Hollanda'ya giden köpek artık daha mutlu bir şekilde hayatına devam ediyor ve tedavisi de onun her geçen gün daha iyiye gitmesini sağlıyor. 



    Sevginin gücünü bir kez daha bize ispatlayan Kiara'ya teşekkür ediyoruz. Yardıma muhtaç pek çok sokak hayvanı varken, petshoplarda satılan canlılara para vererek talebi devam ettirmeyin. Ömrünün sonuna kadar sizi sevip, minnet duyacak hayvan dostunuzun safkan cins olması gerekmez...



9 Kasım 2016 Çarşamba

Dünyanın En İlginç Koyunları


Dünyanın En İlginç Koyunları yüzlerinde adeta simsiyah bir maske varmışçasına farklı duruyor. Bu farklı koyun ırkı kimine göre ürkütücü, kimine göre oldukça sevimli görünüyor.

Dünyanın En İlginç Koyunları

    Bu koyunların adı kara burunlu Valais :) Son zamanlarda internette karşınıza çıkması olası olan bu ilginç koyunlar İsviçre'nin bol oksijenli dağlarında yaşıyor. simsiyah yüzleri, kıvırcık tüyleri, kısa küt bacaklarıyla ponçik kelimesine yeni bir bakış açısı getiren ve bence çok sevimli olan bu koyunlar peluş oyuncaklara benziyor.
    Peki siz ne düşünüyorsunuz sevimli mi yoksa ürkütücü mü?

27 Ekim 2016 Perşembe

Facebook Üzerinden Endonezya' da Satılan 34 Sevimli Loris Kurtarıldı

Facebook Üzerinden Endonezya' da Satılan 34 Sevimli Loris Kurtarıldı

    Sosyal paylaşım ağı facebook üzerinden evcil hayvan olarak satışa çıkarılan 34 Loris Endonez'ya polisi tarafından kurtarıldı.
    Batı Cava' da bir kafesin içinde bulunan Yavaş Loris canlıları dünyadaki tek zehirli pirimat olma özelliği taşıyor. Yavaş Lorisler için evcil hayvan olarak rağbet gösterilmesi nesillerinin tükenmesini tetikleyebileceğinden hayvan hakları savunucuları buna karşı çıkıyordu.
    Sevimli Lorislerin evde beslenen evcillerinin youtube üzerinden pek çok videosu son zamanlarda çok kişi tarafından izlenmişti ve bu da evde bu hüzünlü yüz ifadesine sahip Lorislerden evde besleme hevesi uyandırıyordu.
    Avcıların yakaladıkları Yavaş Loris Primatları hayvan kaçakçılarına 3,5 dolar gibi komik bir rakam karşılığında satılıyor ve hayvan kaçakçıları da sosyal medya kanalları üzerinden 10 katına kadar çıkabilen fiyatlarla Lorisleri isteyenlere satıyordu.
    Hayvanlar kafeslerde yeterince işkence çekmezmiş gibi bir de Loris Primatları' nın zehirleri insanlara zarar verebileceği için hayvan kaçakçıları zavallıların dişlerini pense ya da keski kullanarak kesiyordu. Çoğu zaman bu işkence dolu işlem hayvanın ölümüne sebep olabiliyordu. Bu acılı uygulamadan sağ kurtulabilen hayvanların bile zaten yüzde 80lik kısmı yolda hayatını kaybediyordu. Işıklı mekanlarda, tek başına kafeste tutulan bu canlılar için uzmanlar stres ve travmadan ölebileceklerini açıklıyor. 

    Doğal yaşam doğada varolmalı, kafeslerde tutulan ve doğal ortamından ayrılan, evlerde suni ortamlarda beslenmeye çalışılan her canlı için kötülük yapmış oluyor insanlar. Evcil hayvan talepleri de doğal olarak arzı doğuruyor ve insanların evcil olarak beslemek istedikleri bu vahşi doğaya ait canlıların da yavaş yavaş nesilleri tükenebiliyor...

17 Ekim 2016 Pazartesi

Engerek Yılanı Cinsleri, Yılan Isırması ve Tedavisi

Engerekgiller ailesinden, kısa kuyruklu, yassı başlı, başının arkasında belirgin bir daralma gösteren yılan türü.

Engerek Yılanı Cinsleri, Yılan Isırması ve Tedavisi

En yaygın engerek yılanı olan ve Avrupa Engereği diye isimlendirilen Vipera Aspis, 70-75 cm kadar olan boyu, boynundan iyice farklı üçgenimsi başı, küçük ve oldukça düzensiz bir biçimde dizilmiş boyun pulları, burun ucunun yukarı doğru kalkık olması, iyice kalın olan bedeninin kısa ve ince bir kuyrukla son bulması gibi özellikleriyle tanınır. Engerek Yılanı, renkleri sırtta daha koyu lekeler bulunmak koşuluyla kül rengi griden, sarımsıya, esmer kırmızıdan siyaha kadar çeşitlilik gösterebilir.

Avrupa Engereği

Avrupa Engereği, sıcak ve kuru, çakıllı yerlerde yaşar, kertenkelelerle ve küçük kemirgenlerle beslenir. Kışı derin deliklerde hareketsiz halde geçirir. Çiftleşme dönemi mart ayında olur ve yaklaşık dört aylık bir gebelik süresi sonucunda, yumurtalar annenin karnında açılır. 10-20 kadar yavru, yumurtadan çıkıp doğduklarında 15 cm uzunluktadır. Bu engerek türü özellikle Güney Avrupa' da yaşar.
Vipera cinsinden olan Vipera Belus ismiyle bilinen Kuzey Engerek Yılanı, başının dar ve uzun olmasıyla, ayrıca başının üstünde çokgen plakaların bulunmasıyla tanınır. Bu türün sırtında çift sıra esmer lekelerle çevrili siyah bir şerit zigzag çizerek uzanır. Bu cins, Kuzey ve Orta Avrupa' dan doğuda Çin' e dek yayılmıştır.

Kum Engereği

Kum Engereği burnunun ucunda yaklaşık 5 mm yükseklikte, koni biçiminde, yumuşak ve pullarla örtülü bir çıkıntının bulunmasıyla diğer engereklerden ayrılır. Daha çok geceleri ortaya çıkar. Doğu Avrupa' nın ve Anadolu' nun kurak, kayalık, güneşli bölgelerinde yaşar.

Çayır Engereği

Çayır Engereği diğer ismiyle Orsini Engereği de denir, Kuzey Engerek Yılanı' na benzer, fakat daha küçük boyuttadır. Boyu 45-60 cm arasında değişiklik gösterir ve başının üzerinde tek bir plaka vardır. İtalya' da, Fransa' da, Orta Avrupa' da yaşar (Ülkemizde de bu türün, biri Kuzeydoğu Anadolu' da, diğeri Güneybatı Anadolu' da yaşayan iki alttürü bulunur.)

Russell Engereği

Asya' da Hint Engereği veya Asya Engereği diye de isimlendirilen Russell Engereği, son derece etkili zehri sebebiyle tehlikeli bir canlıdır. Bu cinsin, sarıyla çevrilmiş, siyah halka biçiminde lekeleri vardır. Hindistan' da, Sri Lanka' da, Birmanya' da yaşar.
Türkiye' de Kum Engereği, Çayır Engereği yanı sıra Siyah Engerek, Sarı Engerek ya da Akdeniz Engereği ve Şeritli Engerek gibi cinslere rastlanabilir.

Yılan Isırması ve Tedavisi

Kuzey Engerek Yılanı ve Avrupa Engereği' nin ısırması, her zaman tehlikeli, bazı zamanlarda da öldürücüdür ve hemen müdahale gerektirir. Yılan tarafından ısırılan kişi, o an iğne batması gibi bir acı hisseder. Yılanın dişlerinin battığı yerde, 6-8 mm aralıklı iki kırmızı iz kalır ve buradan kanlı bir su sızar; 5-15 dakika içinde, yaralı organın bütününe yayılan bir ödem oluşur; aynı zamanda şiddetli ağrılar başlar.
Deri, kurşuni mor renkli bölgeler ile açık mor ya da lal rengine benzer renkte lekelerin oluştuğu bir mermer görünümünü alır. İç daralması ve çarpıntıyla birlikte dolaşım (atardamar basıncı düşmesi; genel güçsüzlük), sindirim, bulantı, mide krampları, kusma, ishal, solunum, havasız kalma duygusu ve böbrek yetersizliği gibi bozukluklar ortaya çıkmaya başlar.
Yılan ısırmasını izleyen günlerde sık sık ateş yükselir ve bazı hastalarda belirgin derecede su kaybı yaşanır. Daha tehlikeli engerek türlerinin ısırmasında, yine yukarıdaki tüm belirtiler gözlemlenmekle birlikte, tedavi edilmediğinde belirtiler çok daha tehlikeli bir hal alır. Isırılan yerdeki canlı dokunun kısa bir süre sonra derine doğru öldüğü görülür.
Yılan Isırması ve Tedavisi için öncelikle serum tedavisi uygulanır. Isıran engereğin cinsinin belirlenmesi her zaman olanak dahilinde olmadığı için, çeşitli türlere karşı etkili, çok değerli serumlar hazırlanmıştır. Serum tedavisinde, serum, zehrin etkinliği sonucu ortaya çıkan zehirli maddeler serbest hale geçmeden önce damla damla verildiği zaman etkili olur. Bu sebeple tedaviye hemen başlanması gerekir.

12 Ekim 2016 Çarşamba

Bu Koyunlar Neden Turuncu? İşte Sebebi

Bu Koyunlar Neden Turuncu? İşte Sebebi

Bu koyunlar tabiki doğuştan bu renk değiller, bu renge boyanmalarının altında geçerli bir sebep bulunuyor.  
İngiliz çiftçiler Koyun Hırsızları karşısında o kadar zor durumda kalmışlar ve koyun kaybetmişler ki kurtuluşu koyunları boyama çözümünde aramaya başlamışlar. Hayvan yetiştirenlerin en büyük problemi dünya çapında canlı hayvan hırsızları olmuştur. Fakat bu koyun hırsızlıkları son yıllarda İngiltere' de oldukça büyük boyutlarda gerçekleşmeye hatta kontrolden çıkmaya başlamış. 

İngiltere' nin Turuncu Koyunları

İngiltere' deki Cumbria şehrindeki Pip adındaki bir çiftçinin geçtiğimiz yıl tam 300 koyunu hırsızlar tarafından çalınınca bu yıl aynı sorundan muzdarip olmamak için kendince bir çözüm üretmek istemiş ve 800 koyununu turuncuya boyamasıyla çoğu kişinin ilgi odağı haline gelmiş.
Çiftçinin koyunlarını turuncuya boyamak için kullandığı bu boya bir yıl boyunca koyunun postunda kalabiliyor ve koyuna hiçbir şekilde zarar vermiyor. Çalınması durumunda dikkat çekmesi amacıyla başvurulan bu ilginç yol sayesinde, çevrede dolaşan turuncu koyunlar görmek insanı elbette şaşırtıyordur :)

22 Ağustos 2016 Pazartesi

Köstebeklerin Özellikleri ve Yaşam Alanları

Köstebeklerin Özellikleri ve Yaşam Alanları

Köstebekler, böcekçiller grubunda yer alan memeli canlılardır. Bu takımın önemi, en eski biçimleriyle, üç ayrı takımın hareket noktası olmasından kaynaklanır:
Söz konusu takımlar şöyle sıralanabilir; 1. Uçan Abalı Memeliler. 2- Uçan Memeliler (yarasaları kapsar) 3- En gelişmiş üyeleri insanımsılar olan primatlar, böcekçiller arasında, köstebekler, kazıcı etkinlikleriyle yer altı yuvalarındayaşamaya uyarlanmış çok özelleşmiş hayvanlardır. Ön üyeleri evrim sırasında, enlemesine bir konum kazanmış. ve aynı takımın kazıcı olmayan türlerinin ön ayaklarına göre o kadar önde yer almıştır ki, dirsekler kulak açıklığı düzeyinde bulunur. Bu ön üyeler, eller dışında, hemen hemen tümüyle derinin altına gömülmüştür. Eller geniş ve beş parmaklıdır. Burada döner kemiğe özgü orak biçiminde bir susamsı kemiş seçilir. Köstebeklerin gözleri çok küçüktür ve aralarında görmek için anca dar bir yarık bırakan kalın göz kapaklarıyla örtülüdür. Bu sebeple, her ne kadar gözbebekleri az çok normal bir yapı gösterirse de, bazı köstebekler kördür.

Avrupa Köstebeği

Avrupa köstebeği (Talpa Europaea) 15 cm boyunda uzun silindir biçiminde bedeni, 3 cm kuyruğu olan, kadife gibi kısa ve sık tüylü, başı hemen hemen doğrudan gövdeye bağlanmış küçük bir hayvandır. Uzamış olan burun bölgesi, ucu toprağı kaldırmaya, delmeye yarayan ve çok nazik bir dokunma organı oluşturan özel kemikçiklerle donanmış, domuz burnuna benzer bir oluşumla son bulur. Gözleri küçük ve körelmiştir hatta bazılarında deriyle örtülüdür. Ama koklama ve işitme organları, iç kulağı çok gelişmiştir. Ön ayakları kısa ve güçlüdür, iç bölümünü kesici bir hale getiren orak biçiminde kemikle ve çok gelişmiş tırnaklarla donanmış büyük bir elle son bulur.

Köstebek Yuvalarının Özellikleri

El içi kazmayı kolaylaştıracak şekilde dışa ve geriye dönüktür. Köstebekler, yıl boyunca aktiftirler ve kış uykusuna yatmazlar. kışları, toprağın altında daha derine inerler, ilkbaharda her zaman aynı amaca yönelik olan bir plana göre karmaşık bir dehlizler ağı oluşturur. Köstebek yuva ve sığınak olan merkezi bir odada son bulan kalıcı geçitler ve av geçitleri olmak üzere iki çeşit dehliz kazar. Dehliz aralıklı olarak kazılan toprağın atıldığı bir tür hava deliğiyle dışarı açılır ve bu açıklıkların bulunduğu yerlerde "köstebek toprağı" denen küçük yığınlar oluşur. Köstebek aslında yararlı bir canlıdır. Çükü çok miktarda kurtçuk, böcek ve kurtu yok eder. Ancak kazdığı dehlizleri ekili alanları altüst eder.
Avrupa' da iki tür köstebek daha yaşar; Talpa Caeca, Avrupa köstebeğine çok benzer; Akdeniz ülkelerindeki Talpa Romana' nınsa çok güçlü dişleri vardır. Yakın cinslerden Scalopus kuzey Amerika' da. Mogura' da Japonya' da yaşar.

Yıldız Başlı Köstebek


15 Ağustos 2016 Pazartesi

Köpek Cinsleri ve Köpek Hastalıkları

Köpek Cinsleri ve  Köpek Hastalıkları

    Köpekgiller ailesinden etçil memeli canlılardır. Sadece tek bir türden (Canis familiaris) olan evcil köpeğin çok sayıdaki ırklarının asıl atasının kim olduğunu söylemek zordur. Bazıları kurttan, bazıları da çakaldan türemiş gibidirler.
    Köpek, tarih öncesinden beri evcilleştirilmiş, insanların yaşamında önemli yeri olan bir hayvandır. Son zamanlarda yapılmış tarihlendirmelere göre, Yunanistan' da ve İran' da köpeğin evcilleştirilmesi yaklaşık olarak millattan önce 7000 yılına kadar uzanır. Evcilleştirme işleminin kurt ya da çakal gibi yabani köpekgillerin yavaş yavaş tarih öncesi avcılarına yaklaştıkları, av hayvanını avlanacak yere sürmeye yardımcı oldukları ve insanların da avlarının artıklarını bırakarak bu hayvanları ödüllendirmiş oldukları sanılmaktadır. Tarih öncesinde başlıca iki tip evcil köpek vardı; Küçük Maglemosiyen ya da turba yatakları köpeği ve büyük Maglemosiyen. Çakala çok benzeyen küçük Maglemosiyen' in göğsü geniş, burnu kısa bacakları ince uzundu. Daha iri olan büyük Maglomosiyen' se kuşkusuz kurdun dölünden geliyordu; sivri bir burnu ve güçlü çeneleri olan bu köpeğin kalıntıları, Alpler' deki göllerde kazıklarüstüne yapılmış konutlarda bulunmuşlardır. Tazı daha sonra ortaya çıkmıştır; Tasili frekslerinde tazı görüntülerine rastlanır. Yakındoğu halkının çoğunun tarihin başlangıcında köpekleri vardı.

Köpekgillerdeki Olağanüstü Çeşitlilik

    Yaşayan başka hiçbir tür, köpekle ırklarının çeşitliliği bakımından rekabet edemez. Senbernar gibi en büyüklerinin 100 kg' dan daha ağır olmasına karşılık, en küçükleri olan chihuahua' nın ağırlığı 2 kg' ı geçmez. Köpeklerin tümünde görülebilen genel özellikler şunlardır: Köpekler büyük bir çoğunlukla uzun yüzlü olan bir etçildir; 42 dişli ve her ayağında beş parmağı vardır; koku alma duyusu çok gelişmiştir; 125-200 milyon koku alma hücresi vardır, ter bezleri olmazdığı için terlemez; dişinin 8 ya da 10 memesi vardır; gebelik süresi 60-90 gündür.
    Köpeklerin sınıflandırılmasını yapmak oldukça zordur. Buffon, köpekleri kulak durumuna göre sınıflandırmıştı (dik kulaklı, yarı dik kulaklı, sarkık kulaklı v.b. köpekler). Bazı uzmanlar da kafa biçimine göre sınıflandırma yaptılar. Ame en yaygın ve basit sınıflandırma, köpekleri yaptıkları işe (bekçi köpekleri, ev köpekleri, süs köpekleri v.b.) göre ayıransınıflandırmadır. Hizmet ve bekçi köpekleri çoğunlukla büyük boydadırlar. bunlar arasında oldukça uzun tüylü çoban köpeği; kısa tüylü Beauce Çoban Köpeği; kuyruksuz Flandre Çoban Köpeği; açık kulamsı ya da renkli ve  dik kulaklı Fransız ya da Alman Çoban Köpeği veya kurtköpeği; kulamsı ya da siyah renkli Belçika Çoban Köpeği; ince uzun ve uzun yüzlü İskoçya Çoban Köpeği ya da Colley; güçlü ve iri başlı Bordeaux Buldoğu; çok büyük ve kısa tüylü Danimarka asıllı Danua; büyük ve siyah ternöv; büyük, iri başlı ve gözlerinin çevresi lekeli Senbernar; senbernara oldukça benzeyen Pirene Çoban Köpeğ; kısa başlı, silindir bedenli buldok ve koşum köpekleri (kalın tüylü, kalın kuyruklu Eskimo köpeği v.b.) sayılabilir.

    Av köpeklerinden teriyeler, yer altında yuva yapan hayvanları yakalamada usta köpeklerdir. Bunlar, tüyleri beyaz benekli Foksterye, kızıl renkli İrlanda Teriyesi, kısa ve eğri bacaklı gri ve siyah İskoçya teriyesi v.b' ni kapsar.
    İz süren köpekler, avı koşarak izlerler. Bunlardan bazırları sert ve beyaz tüylü vande grifonu; büyük gri-mavi renkli Gaskonya mavi grifonu; uzun başlı Beagle ve çeşitli tazılar; ince yapılı, ince bacaklı ve göğüsleri kaslı koşu köpekleridir. (Greyhound, İngiliz Tazısı; Barzoy, Rus Tazısı; Saluki, Arap Tazısı; İtalyan Tazısı v.b).
Süs Köpekleri, çok sayıda ırkı kapsar. Bunlardan cüce grifonlar, yünsü tüylü kanişler, uzun ve ipek tüylü bişonlar, kalın kürklü ve mavi dilli çovçovlar, kısa yüzlü ve kıvrık kuyruklu pekinesler, siyah benekli beyaz tüylü Dalmaçya Köpekleri sayılabilir.

Köpek Hastalıkları Nelerdir? 

    Köpekler, çeşitli hastalıklara yakalanabilirler. Sindirim sistemi hastalıkları (anterit; asalak kurtlar), solunum sistemi hastalıkları (özellikle köpek hastalığı; solunum mukozasının nezleye bağlı hastalığı),deri hastalıkları (egzama; uyuz), idrar-üreme sistemi hastalıkları söz konusu olabilir. Köpeklerde özellikle üç genel hastalık önemlidir; bunlar kuduz, verem ve yavrularda görülen Carré hastalığıdır.

Yabani Köpekgiller

    Burunlarının uzun olması, parmaklarının ucuna basarak yürümeleri, köpek dişlerinin daha uzun ve kuyruklarının sarkık olmasıyla nitelenen köpekgiller, bütün kıtalara yayılmışlardır. Porsuk görünümünde olan Nyctereutes procyonoides Uzakdoğu' da yaşar. Avrupaya' da getirilmiştir. Güney Afrika otokyonunun uzun kulakları vardır. Avustralya, kökekini gizemli kalan bir çeşit yabani köpeğin yaşam alanı sayılır. Bu Avustralya yerlilerinin yavruyken insana alıştırdıkları sarımsı tüylü bir hayvan olan Dingo' dur. Dingolar büyüdükten sonra yeniden özgürlüklerini kazanırlar. Çakal, kurt, tilki de öbür yabani köpekgillerdendir.

2 Ağustos 2016 Salı

Kuğular Hakkında Bilmedikleriniz

Kuğular Hakkında Bilmedikleriniz

    Çok güzel görünüşlü canlılar olan Kuğular, kazsılar takımının ördegiller ailesine mensup olan bir kuş türüdür.
    Pek çok türü havuzları süslemek amacıyla yetiştirilen kuğular, ördekgillerin en büyük kuşudur. İri gövdeli, uzun ve bükülebilen boyunlu, oldukça kısa bacaklı ve ayak perdesi geniş olan bu kuş karada beceriksizdir, ama suyun yüzeyinde uzun süre ilerledikten sonra uçar.
Kuğular, suda karadan daha kolaylıkla yaşarlar ve çekicilikleri süs kuşları sayılmalarına sebep olur. Kuğular, Avrupa, Asya, Avustralya, Kuzey ve Güney Amerika' da yaşarlar. 

Kuğu Cinsleri Nelerdir?

    En çok bilinen kuğu türü sessiz kuğu ya da evcil kuğu (Cygnus Olor) 1,60 metre boyunda ve 23 kilo ağırlığında olabilir. Bütünüyle beyaz tüyleri ve dibinde bir yumrusu olan turuncu bir gagası vardır. Yabani halde, Avrupa' nın kuzeyindeki bataklıklarda yaşar ve kışın güneye göçer. Yarı evcil halde Hollanda' da, Thames' ta Cenevre Gölü gibi yerlerde çok sayıda kuğu görmek mümkündür. Tam olarak evcil halde havuzların klasik süsüdür.

Kuğuların Evcilleştirilmesi

    Kuğuların Evcilleştirilmesi Ortaçağ' a kadar uzanır. Yavruları yumurtadan çıktıklarında esmer renklidir. Diğer iki tür Avrupa Kuğusu da aynı biçimde tümüyle beyazdır; gagalarında yumru bulunmaz. Bunlar, çığlık gibi bir ses çıkaran ötücü kuğu ile daha küçük olan Bewick kuğusu' dur. Kuzey bölgelerde yuva yaparlar, soğuk dalgaları Batı Avrupa' nın kıyılarına ya da tatlı sularına doğru gitmelerine neden olur. Kuzey Amerika, büyük trompetçi kuğunun yaşam alanıdır. Beyaz olan bu türün neslinin yok olma tehlikesi, alınan önlemler sayesinde biraz olsun giderilmiştir.
    Avustralya' nın kırmızı gagalı kara kuğusu (Black Swan), Avrupa parklarına girmiştir, burada bazen Güney Amerika' nın kırmızı ve mavi gagalı, beyaz bedenli, kara boyunlu kuğusuyla birlikte yaşar.
    Kuğular, bitkiler ve küçük hayvanlarla beslenirler; derme çatma yuvalar yaparlar. Geçmişten bu güne dek uygarlıkların pek çoğunda kuğu, zariflik ve çekiciliğin simgesi olmuştur. 

30 Temmuz 2016 Cumartesi

Ebabil Kuşları; Yazıyı Mutlaka Okuyun!!

Ebabil Kuşları; Yazıyı Mutlaka Okuyun!!

Herkese merhaba arkadaşlar, bu bilgiler eşliğinde bir Ebabil Kuşu' nun hayatını kurtarabilirsiniz. Bu zararsız ve son derece sevimli canlılar kayalıklara ve binaların çatı altındaki bölümlerine çamur ile çalı çırpıyı karıştırarak yuva yapan güzel canlılar.
Bu tatlı Ebabil Kuşları bahar aylarında Türkiye' ye göç ederler yazın ürerler ve sonbaharda da yine göç edip giderler. Yavruluk dönemini atlattıktan sonra hemen uçmaya başladığı için bulduğunuz hiçbir Ebabil Kuşu' nun yavru olmadığını söyleyebiliriz.

Ebabil Kuşu Yere Konunca Uçamıyor

Ancak "bulduğum Ebabil Kuşu uçamıyor ve yürüyemiyor" diyebilirsiniz. Bu kuşların kanat yapısı dar ve uzundur bu da günlerce uçabilen bu kuşların alçak bir yere konduktan sonra tekrar havalanmasını son derece zorlaştıran bir durumdur. Günlerce uçarlar, hızlıca süzülürler, uzun mesafeler katederler fakat alçak yere konduklarında tekrar uçmaları oldukça zordur.


Ebabil Kuşlarının Küçük Ayakları Var

Ebabil Kuşu minicik ayaklara sahiptir ve aynen uçakların havada iniş takımlarını kapatması gibi bu hayvanların da böylesi minik ayaklara sahip olması, daha iyi ve hızlı uçmalarını sağlar.
İnsanların parmak uçlarında yürümesi nasıl zorsa, bu kuşlarda bu minik ayaklarının üzerinde çok güç yürürler.  

Eğer Ebabil Kuşu Bulursanız

Fotoğraflarda paylaştığımız gibi bir Ebabil Kuşu' nu yerde bulursanız, muhtemel uçamıyor ya da hasta diye eve götüreceksiniz, fakat unutmayın ki büyük ihtimalle bu yetişkin kuşun yemek bekleyen yavruları vardır. Yine besleyebilmek için yağsız kıyma ya da su ile ıslatılmış kedi maması vermeyi deneyebilirsiniz. Dikkatli olun ürkek kuşlardır.
Bir Ebabil Kuşu bulduğunuzda yapmanız gereken onu yüksek bir yerden bırakmak ya da uçabileceği pozisyonda havaya fırlatmak olacaktır. 
Ben küçükken bir tane bu sevimli kuşlardan bulmuştum yarım gün kadar minik bir kafeste tutup ıslak ekmek vermeyi denedim fakat yemedi, daha sonra dışarı çıkardığımda gözlerinin hep havayı taradığını anımsıyorum. Kafesi açmıştım ve o ellerimin üstüne çıkıp kollarımdan yukarı doğru hız alıp uçmaya çalışıyor ancak başarısız oluyordu. Bende onu avuçlarımın içine alarak, çocuk aklım ile uçmayı çok istediğini düşünmüş ve havaya fırlatmıştım. Büyük bir hızla uçarak uzaklaşmıştı, yumuşak tüylü bu küçük kuşa alıştığım için, içim biraz burkulmuştu fakat onun olması gereken yer kafes değil, gökyüzüydü...


27 Temmuz 2016 Çarşamba

Dünyanın En Zengin 5 Hayvanı

Dünyanın En Zengin 5 Hayvanı

Hayvanların dünyasında zenginlik diye bir şey olmaz, bir hayvan için yeterli yiyecek, sıcaktan ve soğuktan korunabileceği her hangi bir barınak, sağlıklı olmak, güvende olmak ve sevilmek yeterlidir. Hayvanlar için paranın manası da yoktur önemi de. Ancak bunlar bazı hayvanların çok zengin olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bizlerin kalbini çalmakta, bize belki de dünyadaki hiç bir insanın hissettirmeyi başaramadığı şekilde gerçek sevgiyi hissettirmekte hiç zorlanmayan hayvanlar eğer sahipleri zenginse büyük birer mirasın sahibi olabiliyorlar. İşte karşınızda dünyanın en zengin hayvanları.


1- GUNTHER VI-KÖPEK

İşte karşınızda dünyanın en zengin hayvanı ve aynı zamanda dünyanın en zengin köpeği; Gunther IV. Gördüğünüz gibi isminde de adeta bir lord adı havası var. 🙂  Gunther IV Alman kontesi Karlotta Lieberstein’ in sevgili köpeği ve sahibi ölünce de kendisine tam 372 milyon dolarlık bir miras kalmış! Gunther’ in Bahamalar’daki villası Madonna’ nın evinin yanında… Yani bu asil bey gerçek bir zengin!

2- TOBY RİMES – KÖPEK

Toby Rimes bir Poddle ve New York’ ta yaşayan sahibinin hayatını kaybetmesiyle tam 92 milyon dolarlık bir servetin tek varisi oluvermiş.


3- KALU – ŞEMPANZE

Sadece dünyanın en zengin şempanzesi olmakla kalmayan Kalu aynı zamanda hayvanların parayla işi olmadığının ama insanların para için her şeyi yapabileceğinin de açık bir kanıtı. Zira İngiliz Aristokrat sahibinin Kalu’ ya bıraktığı 90 milyon doları bir yatırım danışmanı dolandırıcılık yaparak cebine indirip Kalu’ cuğu meteliksiz bırakmış. Ah insanlar...


4- BLACKIE – KEDİ

İşte karşınızda dünyanın en zengin kedisi; Blackie. Kendisi kapkara, talı mı tatlı bir kedi ve sahibi  Ben Rea’ nın yaşamını yitirmesiyle birlikte tam 25 milyon doları olan bir pisi. Ama hiç belli etmiyor değil mi?
Bu arada dünyanın en zengin kedisi olan Blackie’ nin bir kara kedi olduğuna dikkatinizi çekelim! Hiç bir kedi uğursuz değildir! 

5- TOMMASO – KEDİ

Ve geldik listemizin son zengin patisine; Kedi Tommaso. Bu tatlı kedicik 4 yaşındayken Roma’ da bir sokak kedisi olarak yaşamaya çalışırken iyi kalpli Maria Assunta tarafından bulunmuş ve sokaklardan kurtarılmış. Bununla da kalmamış ve Maria Assunta ölürken tüm mirasını ona bırakarak sokak kedisi Tommaso’ yu 13 milyon dolarla birlikte bırakıvermiş dünyada.