17 Ekim 2016 Pazartesi

Engerek Yılanı Cinsleri, Yılan Isırması ve Tedavisi

Engerekgiller ailesinden, kısa kuyruklu, yassı başlı, başının arkasında belirgin bir daralma gösteren yılan türü.

Engerek Yılanı Cinsleri, Yılan Isırması ve Tedavisi

En yaygın engerek yılanı olan ve Avrupa Engereği diye isimlendirilen Vipera Aspis, 70-75 cm kadar olan boyu, boynundan iyice farklı üçgenimsi başı, küçük ve oldukça düzensiz bir biçimde dizilmiş boyun pulları, burun ucunun yukarı doğru kalkık olması, iyice kalın olan bedeninin kısa ve ince bir kuyrukla son bulması gibi özellikleriyle tanınır. Engerek Yılanı, renkleri sırtta daha koyu lekeler bulunmak koşuluyla kül rengi griden, sarımsıya, esmer kırmızıdan siyaha kadar çeşitlilik gösterebilir.

Avrupa Engereği

Avrupa Engereği, sıcak ve kuru, çakıllı yerlerde yaşar, kertenkelelerle ve küçük kemirgenlerle beslenir. Kışı derin deliklerde hareketsiz halde geçirir. Çiftleşme dönemi mart ayında olur ve yaklaşık dört aylık bir gebelik süresi sonucunda, yumurtalar annenin karnında açılır. 10-20 kadar yavru, yumurtadan çıkıp doğduklarında 15 cm uzunluktadır. Bu engerek türü özellikle Güney Avrupa' da yaşar.
Vipera cinsinden olan Vipera Belus ismiyle bilinen Kuzey Engerek Yılanı, başının dar ve uzun olmasıyla, ayrıca başının üstünde çokgen plakaların bulunmasıyla tanınır. Bu türün sırtında çift sıra esmer lekelerle çevrili siyah bir şerit zigzag çizerek uzanır. Bu cins, Kuzey ve Orta Avrupa' dan doğuda Çin' e dek yayılmıştır.

Kum Engereği

Kum Engereği burnunun ucunda yaklaşık 5 mm yükseklikte, koni biçiminde, yumuşak ve pullarla örtülü bir çıkıntının bulunmasıyla diğer engereklerden ayrılır. Daha çok geceleri ortaya çıkar. Doğu Avrupa' nın ve Anadolu' nun kurak, kayalık, güneşli bölgelerinde yaşar.

Çayır Engereği

Çayır Engereği diğer ismiyle Orsini Engereği de denir, Kuzey Engerek Yılanı' na benzer, fakat daha küçük boyuttadır. Boyu 45-60 cm arasında değişiklik gösterir ve başının üzerinde tek bir plaka vardır. İtalya' da, Fransa' da, Orta Avrupa' da yaşar (Ülkemizde de bu türün, biri Kuzeydoğu Anadolu' da, diğeri Güneybatı Anadolu' da yaşayan iki alttürü bulunur.)

Russell Engereği

Asya' da Hint Engereği veya Asya Engereği diye de isimlendirilen Russell Engereği, son derece etkili zehri sebebiyle tehlikeli bir canlıdır. Bu cinsin, sarıyla çevrilmiş, siyah halka biçiminde lekeleri vardır. Hindistan' da, Sri Lanka' da, Birmanya' da yaşar.
Türkiye' de Kum Engereği, Çayır Engereği yanı sıra Siyah Engerek, Sarı Engerek ya da Akdeniz Engereği ve Şeritli Engerek gibi cinslere rastlanabilir.

Yılan Isırması ve Tedavisi

Kuzey Engerek Yılanı ve Avrupa Engereği' nin ısırması, her zaman tehlikeli, bazı zamanlarda da öldürücüdür ve hemen müdahale gerektirir. Yılan tarafından ısırılan kişi, o an iğne batması gibi bir acı hisseder. Yılanın dişlerinin battığı yerde, 6-8 mm aralıklı iki kırmızı iz kalır ve buradan kanlı bir su sızar; 5-15 dakika içinde, yaralı organın bütününe yayılan bir ödem oluşur; aynı zamanda şiddetli ağrılar başlar.
Deri, kurşuni mor renkli bölgeler ile açık mor ya da lal rengine benzer renkte lekelerin oluştuğu bir mermer görünümünü alır. İç daralması ve çarpıntıyla birlikte dolaşım (atardamar basıncı düşmesi; genel güçsüzlük), sindirim, bulantı, mide krampları, kusma, ishal, solunum, havasız kalma duygusu ve böbrek yetersizliği gibi bozukluklar ortaya çıkmaya başlar.
Yılan ısırmasını izleyen günlerde sık sık ateş yükselir ve bazı hastalarda belirgin derecede su kaybı yaşanır. Daha tehlikeli engerek türlerinin ısırmasında, yine yukarıdaki tüm belirtiler gözlemlenmekle birlikte, tedavi edilmediğinde belirtiler çok daha tehlikeli bir hal alır. Isırılan yerdeki canlı dokunun kısa bir süre sonra derine doğru öldüğü görülür.
Yılan Isırması ve Tedavisi için öncelikle serum tedavisi uygulanır. Isıran engereğin cinsinin belirlenmesi her zaman olanak dahilinde olmadığı için, çeşitli türlere karşı etkili, çok değerli serumlar hazırlanmıştır. Serum tedavisinde, serum, zehrin etkinliği sonucu ortaya çıkan zehirli maddeler serbest hale geçmeden önce damla damla verildiği zaman etkili olur. Bu sebeple tedaviye hemen başlanması gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder