Cennet Kuşu / Bird of Paradise

    Kuşlar renkleri, sesleri ve davranışları ile birbirlerinden ayrılırlar. Kimilerinin kendilerine özgü ötüşü, kimilerinin ise kendilerine özgü dans ritüelleri bulunur. Renkleri, şekilleri ise oldukça fazla çeşitlilik arz eder ve hepsi çok orjinal güzellikler taşırlar.

Cennet Kuşları ve Özellikleri

    Çoğu toplumda kuş tüylerini dekorasyon ürünlerinde, giysilerde, süs eşyalarında, takılarda kullanmak geleneklerden beri günümüze ulaşmış moda ile harmanlanmıştır. Bunun sonucunda ortaya çok farklı ve etnik şeyler çıkartılmıştır. 

    Tüyleri için avcılar tarafından yeni gine başta olmak üzere katledilen Cennet Kuşları (Bird of Paradise) nın soylarında hızla tükenme yaşanmaktadır. Bu güzel canlılar büyüleyici tüyleri için hunharca avlanıyor. Cennet kuşlarının özellikle erkek cinsinin tüyleri renk, uzunluk ve şekil bakımından oldukça etkileyici güzellikte. 16. yüzyıldan beri avcıların odak noktası haline gelmelerinde de bu güzelliklerinin etkisi bulunuyor.

    Aynı ailede olup farklı cins ve türlere ayrılan cennet kuşları başta Yeni Gine olmak üzere nispeten daha tropikal ve Avustralya gibi sıcak bölgelerde yaşıyor. Genelde meyvelerle beslenen bu güzel canlılar ormanın adeta süsleri. Yumurtalarını tipik olarak ağaçların üzerinde oluşturdukları yuvalara yaparlar. 

   Cennet kuşlarının nesillerinin tehlike altında olmasının bir nedeni de belki de her seferinde sadece bir yumurta yapmalarıdır. 16 ile 22 gün arasında kuluçka dönemi geçiren yumurtadan çıkan yavru kuş ilerleyen 16 ile 30 gün arasında yuvayı terk edecek konuma gelir. 

Ayılar ve Özellikleri / Characteristic of Bears

    Ayılar tıknaz gövdeli, kalın postlu, kolları ve bacakları kısa, tırnakları güçlü canlılardır. Ayının, gövdesine göre küçük bir başı ve güdük, konik biçiminde bir yüzü vardır; gözleri küçük ve parlaktır ama görüşü orta seviyededir. Buna rağmen koku duyusu oldukça gelişmiştir.

Ayıların Kişisel Özellikleri

    Aylar 42 dişe sahiptir ve genellikle et yemezler ancak çok aç kalırlarsa büyük memelilere saldırabilirler. Bala aşırı düşkün olan ayılar, arı kovanlarını yağma edebilirler; ağaçlara tırmanırlar, yorulmadan uzun süre yürüyebildikleri gibi, suda da rahatlıkla yüzebilirler. Dağlarda ve ormanların iç kesimlerinde yalnız yaşarlar ve erkek ile dişi ilkbaharın başında çok kısa bir süre için birlikte olur (kutup bölgelerinde yaşayan kutup ayıları haricinde).

    Dişi ayı 7 aylık bir hamilelikten sonra, 1-8 arası yavru doğurabilir. Anne ayı, yavrularına karşı sevecendir ve onları cesaretle korur. Kış geldiğinde, ılıman bölgelerde yaşayan ayılar, mağaralarda kendilerine yatacak yer hazırlar ve çok kısa çıkışlar dışında derin bir uykuya dalarlar (kutup bölgelerindeki ayılarsa, kış uykusuna yatmazlar).

Ayı Türleri

    Ayıgillere, Avustralya ve Afrika dışında dünyanın her yerinde rastlanır ve birçok ayı türü vardır. Asya' da ve Malaysia adalarında yaygın olan boz ayı. Avrupa' da ancak yüksek dağlarda ve büyük ormanlarda yaşar.

    İri ve sağlam yapılı bir hayvan olan boz ayının uzunluğu 2 metreyi bulur, boyu, omuz başına kadar 1.25 metredir; ağırlığı 250-300 kg arasında değişir. Postunun rengi koyu kahverengi ilesarıya çalan kahverengi arasında değişir (genç ayıların boyun bölümlerindeki tüyler daha açık renklidir). Zeki, meraklı, sakıngan ve kuşkucu bir hayvan olan ayı, çevresini sürekli kollayarak ilerler. Çok güçlü olduğundan, yaralandığında, kışkırtıldığında ya da korkutulduğunda insan için oldukça tehlikeli olur.

    Kuzey Amerika' da yaşayan Grizzly Ayı türünün, demir grisi ya da kızıl kahverengi bir postu vardır. Genellikle boz ayıyı andırır; ama boyu daha uzundur. Ayıların en büyüğü Kodiak, Alaska' da yaşar ve balıkla beslenir.

    Beyaz ayı da Kodiak' a yakın büyüklükte bir ayıdır; uzunluğu 2,50 metreyi bulabilir, ağırlığı 400-800 kg arasındadır. Kol ve bacakları iri, güçlüdür. Soğuğa son derece dayanıklı bir hayvan olan beyaz kutup ayısı, sütbeyazı kalın postuyla ve derisinin altındaki yağ tabakasıyla soğuktan korunur. Beyaz ayılar Avrupa' nın, Asya' nın ve Amerika' nın kuzey kıyılarında bir dişi ve erkek ile yavru ayılardan oluşan aileler halinde yaşarlar. Beyaz ayı yalnızca balıkla ya da fok balığıyla beslenir; bir başka özelliği de kutup çevresinde, düzenli göç etmesidir.

    Öbür ayı türleri arasında Sibirya Ayısı, Kuzey Amerika' da yaşayan kara ayı, gözlerinin çevresinde büyük kıl halkaları bulunan "Gözlüklü Ayı" göğsünde V biçiminde beyaz bir şerit bulunan Himalaya Ayısı ve güneşi seven, küçük tırmanıcı Malezya Ayısı sayılabilir.

Kılıç Balığı / Sailfish

   Kılıç Balığı' nın İlginç Özellikleri

Uzun mızrağını doğrultmuş bir ortaçağ savaşçısına benzeyen kılıç balığı, sıcak ve ılık denizlerin bu büyük yırtıcı hayvanı, balinaların en büyük düşmanıdır. Küçük balıkları zıpkınlayarak avlanır ve balıkçıların teknelerini kılıcıyla parçalar

    

    Kılıç Balıkları Hangi Denizlerde Yaşar?

Karadeniz, Akdeniz, Marmara ve Atlas Okyanusu' nda yaşayan kılıç balığının üst çenesi, vücudunun üçte ikisi oranında ve kılıç şeklinde uzamıştır. Tabiki yıllar içinde denizlerin kirletilmesi, ve bilinçsiz, yasak avlanma sonucunda bizim denizlerimizde bu muazzam canlıyı görebilmek gittikçe zorlaşmıştır. Kılıç Balığının uzunluğu üç-dört metre kadar, ağırlığı da genellikle üç yüz kiloya yakındır. Güzel havalarda su üzerine çıkarak sıçradığı görülebilir. 

    Kılıç Balığı En Hızlı Yüzenlerden

Deniz canlıları içinde en hızlı yüzenlerden biri olan bu balık, saatte 60 ile 90 kilometre hızla düşmanına saldırır ve o müthiş kılıcı ile avını paramparça eder. Bu yırtıcı hayvan, balıkçıların teknelerine de hücum eder ve kolayca delebilir. Üstelik ağları da parçalayıp yırttığı için, eti oldukça leziz olan bu balığı avlamak zorlaşır. 

    Özel olarak yapılmış ağlarla yakalandığı ve kılıcı aşağı gelecek şekilde tekneye çekildiği zaman kaçamaz ve debelenmeden durur. Bazı balıkçılar bu canlıyı tekneye sabitlenmiş özel zıpkınlarla da avlarlar. Gürültü ve ışıktan hoşlanmayan kılıç balıkları gece sessizliğinde avlanmayı tercih ederler.

Gösteri Atları ve Eğitimleri / Lord of The Horses Endulus

    Gösteri atları, hayvanların süslediği şov dünyasının vazgeçilmezlerindendir. Atlar çok sadık ve akıllı canlılardır, bu nedenle eğitimleri oldukça kolaydır. Gerekli ilgi ve eğitimi onlara verirseniz, onların davranışlarında ve günlük hayatlarında bunları kullandığını gözlemleyebilirsiniz.

    Şu an dünyada sergilenen en büyük at gösterilerinden biri "Lord of The Horses Endulus" yani "Atların Lordu". Bu yıl Türkiye' de de düzenlenen atların inanılmaz şovu başta çocuklar olmak üzere, her yaş grubundan izleyenleri büyüledi. Bu özel eğitimli atların eğitimcisi Alex Gione, atlara fısıldayan adam olarak tanınıyor.
    Düzenlenen şov da sahnede birbirinden güzel ve zeki 40 endülüs atının muhteşem gösterilerini izlemeniz mümkün.

    Atlar binlerce yıldır tüm insanlığın can yoldaşı ve yardımcısı olmuştur. Tabi ilk olarak doğadaki vahşi hayatlarından koparılıp, evcilleştirilerek bu süreç başlamıştır. Gösterilerde rol alan atlara da benzeri şekilde fakat çok daha farklı tekniklerle çeşitli roller öğretiliyor. Benim en sevdiğim hareketlerinden biri olan ön ayaklarıyla eğilerek başlarıyla sevimli bir şekilde selam verme hareketi gibi birçok yürüme şekli ve gösteri içindeki farklı rollerle inanılmaz görsel şovlar ortaya çıkabiliyor.

Fırtınakuşları; Albatrosarın Özellikleri / Feature of Albatross

    Albatroslar, fırtınakuşları (Procellariiformes) takımından bir kuş türüdür. Büyük Okyanus' ta ve güney denizlerinde yaşayan albatroslar, albatrosgiller ailesini oluştururlar ve büyük bölümü Diomedea cinsi içinde yer alır.
    Albatroslar çok büyük kuşlardır; bir albatrosun kanat açıklığı 3.60 metreyi bulabilir ve dolayısıyla bu günümüzdeki kuşlar arasında en büyük kanat açıklığı sayılır. Tüyleri genellikle siyah ve beyaz olan albatroslar, adalarda ve kıyılarda; Yeni Zelanda, Hawaii, Japonya ve Kerguelen gibi yerlerde topluluklar halinde yuva yaparlar.

    Deniz üstünde aynen bir planör gibi, kanatları tamamen hareketsiz biçimde saatlerce uçabilirler. Balıklarla, yumuşakçalarla, kabuklu deniz canlılarıyla ve gemilerden atılan atıklarla beslenirler. Diğer kuşlar gibi kuzey-güney yönüne doğru değil, rüzgarında yardımıyla batı- doğu yönüne doğru göç ederler. Büyümeleri uzun zaman alan albatrosların, öbür fırtınakuşları gibi, boynuz biçiminde sert bir gagaları ve borumsu iki boşluğun bitiminde yer alan burun delikleri vardır.

    Fırtınakuşları Takımı, albatrosların yanı sıra üç aileyi de kapsar; Pelikangiller ki bunlar Güney Kutbu' ndaki denizlerde yaşayan dalış yapan fırtınakuşlardır, davranış özellikleri ise penguenlere benzer, diğer tür olan Yelkovangiller; bu kuşların en belirgin özelliği ise, kutup fırtınakuşları olmasıdır. Boyları bir martı ya da karga büyüklüğünde olan yelkovanlar göçmen kuşlardır, bazıları Güney yarımküreye gelerek, yazları Avrupa' nın açık denizlerinde geçirirler. Son fırtınakuşu cinsi, yaklaşık 46 santimetre boyunda dayanıklı bir kuş olan kutup fırtınakuşudur, bu kuş ise, çok eski dönemlerde kuzey denizlerinde yaşarken, zamanla güneye doğru uzanarak Batı Avrupa kıyılarındaki yalıyarlarda yuva yapmaya başlamıştır.
    Küçük fırtınakuşugiller, boyları 15 - 20 santimetre arasında değişen, tüyleri koyu, kuyruk çıkıntısıysa siyahdır, Batı Avrupa' daki sığ kayalıklarda yuva yaparlar.
    Hayatlarını deniz üzerinde sürdüren fırtınakuşları, yalnızca üremek için karaya inerler...

İguanaların Özellikleri / Feature of Iguanas

    İguanalar, 10 cm den 2 metreye kadar çeşitli boylarda olabilen, vücudu genellikle canlı renklerde pullarla kaplı bulunan ve daha çok Amerika kıtasında hayatını sürdüren bir kertenkeledir.
    İguanaların sırtlarında, orak biçimde loplar taşıyan bir tepelik ya da yele bulunur; kuyrukları bazı ağaçlarda yaşayan türler için tutunmaya yarayabilir. İguanalar, Amerika' nın özellikle tropikal bölgelerinde yaygındır. Ayrıca Madagaskar da yaşayan cinsleri ile Galapagos Adaları' nda yaşayan deniz iguanaları da vardır.

    Güney Amerika İguanası; sırtı yeşil-mavi, yanları sarı renkli bir sürüngendir, boyu 1.60 m dir. daha çok ağaçlara tırmanır. Meksika İguanası nın özellikle nispeten daha gelişmiş bir yelesi bulunur.
    Galapagos Adaları' nda iki iguana türü yaşar. Deniz İguanası, en çok bilinenlerindendir. Yüzlercesi ikinci zamana özgü bir görünüm oluşturacak şekilde topluluklar halinde kayaların üzerinde yaşarlar. Deniz İguanası nın boyu 1.20 metreye dek ulaşabilir.

   Gerçek anlamda tek deniz kertenkelesi olan bu tür, deniz yosunlarıyla beslenir ve adadan adaya dolaşır. Galapagos' ta yaşayan ikinci tür; toprak renginde olan yumurtalarının ve etinin yenmesi nedeniyle nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Galapagos Kara İguanası dır.

    Bu tür kıyılara hiç yaklaşmaz; otçuldur, kaktüslerin filiz ve meyveleriyle beslenir. Deniz İguanası ndan daha saldırgandır, ısırması tehlikelidir.

Dünyanın En Çirkin 10 Köpeği / World's Ugliest 10 Dogs

    Kimi köpek, cinsi yüzünden itici görünebilir, kimi zavallı köpekler ise başlarına gelen kötü olaylar yüzünden o hale gelmiş ya da oldukça yaşlanmışlardır.
    Bu videodaki köpekler ise sahipleri tarafından Dünyanın En Çirkin Köpeği (World's Ugliest Dog) yarışmasına sokulmuş ve kazanmış olanlar. Bu yaptıkları size canice görünmesin çünkü bu köpeklerin bir çoğusunun sahibi onları hayvan barınaklarından sahiplenmiş. Şimdi sorun kendinize siz hayvan barınağına gitseniz hangi köpeği alıp eve götürmeyi seçerdiniz? En güzelini mi? En safkan cins olanı mı? Yoksa bakıma en muhtaç olanını mı?

Deniz Ayısının Özellikleri / Feature of Walrus

    Deniz ayıları,  morslar ve foklar, Hazar Denizi veya Aral Gölü gibi iç denizler de dahil, yeryüzünün bütün denizlerinde yaşarlar; fakat daha çok Artika (Kuzey Kutbu) veya Antartika (Güney Kutbu) bölgelerindeki soğuk suları tercih ederler.

    Arka yüzgeçleri öne dönük olduğundan karada da oldukça rahat hareket edebilen deniz ayıları, insanlara çok kolay alışırlar. Deniz aslanı veya otari de denilen bu hayvanlar, yaradılıştan bir denge duyusu taşıdıkları için burunlarıyla top oynayabilmeyi çok çabuk öğrenirler.
    Bazılarının ağırlığı bir tonu bulan morslar ise, uzun köpek dişleriyle, deniz dibindeki kabuklu hayvanları tutundukları yerden çekip koparırlar.

    Bu hayvanın dişleri de en az fildişi kadar değerlidir. Foklar, hele bu cinsin en ağırları olan, 5 - 6 metre uzunluğunda ve 2 - 3 ton ağırlığındaki deniz filleri, karada çok zor hareket ederler. Arkaya dönük olan yüzgeçlerini yalnızca yüzerken kullanabildikleri için, karada göğüslerinin üzerinde sürünürler. Yağları ve kürkleri için avlanan bu hayvanlar ağır gövdelerine rağmen hızlı ve güzel yüzerler.

Deniz Atlarının Özellikleri / Characteristic of Sea Horses

    Deniz atı ya da Deniz aygırı denilen bu küçük balık, her ne denli boyu 10 cm civarı olsa da, şekil olarak, tarih öncesi devirlerde yaşamış bazı deniz canavarlarını andırır. Avrupa' yı çevreleyenler dahil, yeryüzünün tüm denizlerinde yaşarlar.

    Başının biçimine ve boynunun hatlarına bakarak, Yunan' lılar bu balığa "deniz atı" ismini vermişler. Ağzı boru şeklinde uzamış bu ilgi çekici canlı, bazen uzun kuyruğunu deniz yosunlarına dolayarak, öylece durur.
    Karın ve göğüs yüzgeçleri yoktur, sudaki hareketini yalnız sırt yüzgeçleriyle sağlar. Zaten hareketleri oldukça yavaştır ve yüzerken olsun, avlanırken olsun, suyun içinde hep dik durur, bu yüzden de ayaktaymış hissini verir.

    Dişinin bıraktığı yumurtaları, erkek deniz atı, yavrular çıkıncaya dek karnındaki bir kesede saklar. Yumurtalar açılınca, çıkan yavruları denize atar ve kendi hallerine bırakır. Akvaryuma da alıştırılabilen deniz atları, suyun içinde çok zarif hareketlerle ağır ağır dolaşır ve izlemesi oldukça keyiflidir. Deniz atlarının bu zarif hareketleri, ressamlara, dekoratörlere ve mücevhercilere ilham kaynağı olmuştur...

Guguk Kuşu nun Özellikleri / Cuckoos

    Gugukgiller (Cuculidae) ailesinden kuşların genel adı. Guguk kuşlarının belirgin örneği, Avrupa' da yaşayan 32 cm boyunda, ince yapılı, eğri gagalı kül rengindeki guguk kuşu dur.
    Erkeğin, karın bölgesi siyah beyaz çubuklu olmak üzere, külrengi tüyleri vardır; dişinin ve yavruların da tüyleri erkeğinkine benzer ya da kızılımtrak renklidir. Guguk kuşu nun ayaklarında iki öne, iki de arkaya dönük dört parmak vardır; uçarken, sivri kanatları ve uzun kuyruğuyla küçük bir yırtıcı kuş görünümü kazanır.

    Guguk kuşu, kış aylarını Afrika' da geçirir, Avrupa' ya ilkbaharda döner. Kendine özgü ötüşüyle her yerde, özellikle de ormanlarda yerini belli eden guguk kuşu nun en ilgi çekici yanı asalak yaşama biçimidir. Dişi, küçük ötücü kuşlardan nar bülbülü, ötleğenler, kuyruksallayanlardan birinin yuvasını bulduktan sonra, oraya bir yumurta bırakır ve bunu, yuvanın sahibi olan kuşun yumurtasıyla değiştirir; sonra da konağının yumurtasını yer. Bulduğu yuva Çit kuşlarınınki gibi, kendi giremeyeceği kadar küçük delikliyse, o zaman yere yumurtlar, sonra yumurtasını gagasıyla yuvaya bırakır.
    Ötücü kuşlar, yabancı yumurtada kendilerininkinden biriymiş gibi üzerine kuluçkaya yatarlar. Guguk kuşunun yavrusu, yumurtadan çıktığı zaman konağının yumurtalarını ya da yavrularını yuvadan dışarı atar. Bunun için de her birinin altına girerek onları sırtındaki çukurcuğun içinden yuvarlarlar; her ne kadar tüysüz ve körse de hepsini birbiri arkasından yuvadan atabilir. Yuvanın sahibi ötücü kuş çifti bu davetsiz konuğu büyük bir çaba harcayarak, bağımsız bir yaşam sürdürebilecek duruma gelinceye kadar besler.

    Bu asalaklığın en ilgi çekici yanlarından biri, yumurtaların benzemesidir. Gerçekten de çoğu kez dişi guguk kuşunun yumurtasının rengi, konaklarınınkine benzer. Böcekçil olan guguk kuşunun yumurtasının rengi konaklarınınkine benzer. Asalak olmayanların arasında özellikle Amerika da yaşayan kısa ve yassı gagalı ani ve Kuzey Amerika'nın ıssız yerlerinde yaşayan, hemen hemen hiç uçamayan tepeli guguk kuşu sayılabilir.

Kediler Kutulara Saklanmaya Neden İlgi Duyarlar?

    Kediler akıl almaz ilginç huylara sahip canlılardır. Ne yapacakları kestirilemeyen kendine özgü bir takım davranışlar sergileyerek, zaman zaman sahiplerini dahi şaşırtabilirler.
    Kutu, açık bulduğu çekmece, dolap içleri, hatta bazen lavabolar içlerine tıkış tepiş girdikleri yerler arasında olabilir. Bu durumun tabiki çoğu zaman oyundan çok daha farklı nedenleri de bulunmaktadır. Ancak kedinin pahalı oyuncaklar almak yerine çeşitli kutular sunmanız şüphesiz onu daha mutlu edecektir.

    Kediler ve Kutu Merakları
Kediler günümüzde her ne kadar evcilleşmiş olsalar da kökenlerinden gelen vahşi iç güdüleri sebebiyle pusu kurma, avlanma gibi duygularını kaybetmemişlerdir. Bu durumda kutular onlar için pusu kurup, saklanabilecekleri güvenli bölgeler konumundadır.
    Örnek vermek gerekirse benim kedimde ilk yavrusunu ev içinde yumuşak yuvası dururken kendini daha güvenli hissettiği bir koli kutusunun içinde gerçekleştirdi. Çünkü bize güvense dahi orası iç güdüsel olarak onun korunaklı bölgesiydi.
    Aynı zamanda kedilerin vücut sıcaklıkları insanlara göre bir hayli düşük olduğu için kediler sıcaklık derecelerini sabitlemek içinde kapalı yerlere ihtiyaç duyuyorlar ve en sıcak günlerde dahi kürklerine rağmen insanlara göre daha dayanıklılar.
    Hollanda da Utrecht Üniversite snde veteriner Claudia Vinke nin yaptığı bir araştırmaya göre barınaktaki iki ayrı kedi grubu üzerinde gözlem yapılmış. Farklı kafeslerdeki kedi gruplarından birine kutu verilirken diğerlerine verilmemiş. Sonuç olarak kutu verilmeyen kedilerin daha hırçın, huzursuz ve saldırgan olduğu gözlemlenmiş.
    Bunun üzerine Vinke nin düşüncesi " gizlemek, çevresel değişimler ve baskılayıcılar ile mücadele eden türlerin bir davranış taktiğidir. " yönünde.

Mantis Karidesleri Dünyanın En Güçlü Yumruğuna Sahipler...

    Bu ilginç canlılar bildiğimiz karideslere pek benzemiyor. Bu rengarenk karidesler avlarını yakalamak için onları yumrukluyorlar.
    Evet yanlış okumadınız, Mantis Karidesleri ya da Mantis İstakozları; yer çekimi ivmesinden 10.000 kat daha güçlü basınçta yuımruk atabiliyorlar. Bu olayın sonucunda ortaya çıkan güçlü basıncın ne denli kuvvetli olduğunu anlamanız bu yumruk sonrası için etraflarındaki suyun buharlaştığını gözlemlemeniz yeterli olacaktır.

    Bu aşırı ivmeyi, sadece birkaç milisaniye kullanabiliyor Mantis Karidesleri çünkü bu gücü sürekli olarak kullanabilecek güçte bir kas yapısı yoktur. Bu noktada ilginç olan Mantis İstakozlarının kendi vücut boyutlarının ve uzuvlarının ne denli küçük olması, işte yumruğun gücünü ilginç kılan canlının minimalize oluşu.
    Dünyanın en güçlü yumruğunu atan Mantis İstakozlarını bu eylemi gerçekleştirirken izlemek isterseniz aşağıdaki videoya bakabilirsiniz.

Korktuklarında Koalaların Kalp Krizi Geçirdiğini Biliyor Muydunuz?

    Sevimli ve ürkek, o derecede  de tembel bir hayvan olan koalaların anayurdu Avustralya' dır. Uzun tüylü bir oyuncak ayıya benzeyen, fakat ayılarla en küçük bir bağlantısı olmayan koalalar, okaliptüs ağaçlarında yaşarlar ve bu ağacın yapraklarıyla beslenirler.
    "Koala" Avustralya dilinde "içmeyen hayvan" anlamına gelir. Gerçektende bir koalanın su içtiği hiç görülmemiştir. Susuzluklarını okaliptüs yapraklarında bulunan yağlı bir sıvıyla giderirler. Zaten başlıca besinleri de okaliptüs yapraklarıdır ve hayvan, bu ağacın zehirli türleriyle, zehirsiz türlerini ayırt etmekte büyük bir ustalık gösterir.

    Gece keselilerinden olan koalaların hareketleri son derece yavaştır. Çok küçük doğan yavrular, bol yaptaklı bir okaliptüs aramak ya da gündüzü geçirecek güvenilir bir yer bulmak için ağaçlara tırmanan annelerinin boynuna sıkıca sarılarak, tam bir yıl böyle yaşarlar. Tatlı siyah gözleri, küçük burunları, tüylü kulakları ve yumuşak kürkleriyle adeta bir oyuncağa benzeyen bu sevimli canlılar çocuklarında, büyüklerinde son derece ilgisini çekerler. Kolayca evcilleştirilebilsede malesef uzun süre tutsak olarak yaşayamazlar.

    Yolunuz Avustralya Sydney botanik parkına düşerse, kapının girişinde sizi bir koala karşılayacaktır. Yanında duran yetkili sizden koalayı çok nazikçe sevmenizi ve ürkütmemenizi isteyecektir. Çünkü ani hareketlerle korkan koalalar ölümle sonuçlanan kalp krizleri geçirebiliyorlar.

Senbernar Köpekleri / The Hospice Dog St. Bernard

    Bir zamanlar İsviçre' de çok yaygın olan bu köpek cinsi, "senbernar" adıyla tanınmıştır; çünkü, Alp' lerdeki Grand Saint Bernard geçidinde bulunan misafirhanenin keşişleri, kaybolan dağcıları kurtarmak için, özel olarak eğittikleri bu köpekleri kullanırlar.
    Çok kuvvetli bir hayvan olan büyük Senbernar Köpeğini, kalın kürkü soğuktan korur. Yetişkin hayvanın ağırlığı insanınkine yakındır. Bu yiğit ve dayanıklı köpeğin koku alma duygusu da çok gelişmiştir; şüphesiz bu yüzden olacak, şiddetli bir kar fırtınasında bile kolayca yolunu seçer, hatta bir çığ yığını altında kaybolan dağcıları da bulup çıkarır.

    Saint Bernard keşişleri, dağa yolladıkları köpeklerin boynuna küçük bir fıçı asarlar; bu fıçıda da, karlar arasında yolunu şaşıran dağcıları ısıtmak için alkollü içki bulunur. Grand Saint Bernard misafirhanesinin önünde cankurtaran köpeklerinin en ünlüsü "Berry" adına dikilen ve ölümden kurtardığı insanları sayan bir dikmetaş yükselir. Bu misafirhanede, otuz kadar eğitilmiş Senbernar Köpeği (St. Bernard) her an bir dağcının kardımına koşmaya hazır halde bekler.

İmparator Penguenleri / Emperor penguin

v     Penguenler, güney yarımkürenin sevimli deniz kuşlarıdır; bunların en büyük türü olan İmparator Penguenleri (Emperor Penguins) nin boyu, bazen bir metre yirmi santime kadar ulaşabilir. İmparator Penguenleri daha çok güney kutup bölgelerinde, Antartika' da yaşarlar.
    Penguenler ile Alk ları birbirine karıştırmamak gerekir. Alklar uçabilen kuşlardır, oysa penguenlerin kısacık kanatları değişikliğe uğrayıp yüzgeç şeklini almıştır ve uzun kanat tüylerinin yerine, pulumsu kısa tüylerler kaplıdır. Penguenler uçamasalar da, çok iyi yüzer ve besin olarak balıklarla, kabuklu deniz canlılarıyla beslenirler. Buzun üzerinde, genellikle ayağa kalkarak ve komik bir şekilde iki yana yalpalayarak yürüler, bazen de önce kanatlarına dayanıp, hız kazandıktan sonra karnının üstünde kızak gibi kayarlar.

    İmparator Penguenleri, buzların üstüne yumurtladıkları yumurtayı, karınlarından sarkan derinin altına saklayıp ayakta kuluçkaya dururlar. Soğuktan korunması için, vücudu ince ve yumuşak tüylerle kaplı olarak dünyaya gelen yavru penguenler, bütün bir penguen topluluğu tarafından, hiç ayırım yapılmaksızın büyük bir özenle bakılıp, büyütülürler.

Su Aygırlarının Özellikleri / Specialty of Hippopotam

    Bu koca hayvan bütün gününü, ekvator Afrika' sının nehir veya göl sularında tembel tembel yüzmekle geçirir. Kendini suyun kaldırma kuvvetine bıraktığı için, üç veya dört tonluk bir et, kemik ve yağ yığını olan vücudunu taşıması daha kolay olur.
    Eski Yunan' da bu hayvana "nehir atı" anlamına gelen "hippospotamus" adını vermişlerdir. Aslında attan çok, dört veya beş metre uzunluğunda bir domuza benzer. Bacakları çok kısadır. Bütün gövdesi yağla kaplı olduğundan suda çok rahat yüzer ve yalnız burun delikleri, küçük yuvarlar gözleri ve kulakları suyun üzerinde kalır. Böylece ekvatorun kavurucu güneşine daha kolay dayanabilirler.

    En ilgi çekici özelliği, suyun altında nefes almadan uzun süre kalabilmeleridir. Bütün besini, nehir veya göl kenarında yetişen otlar, sazlar ve bitki kökleridir. İri köpek dişlerinden herbiri birkaç kilo gelir ve üzerlerindeki fildişi tabakası çok değerli sayılır. Su aygırları çok sık esnerler; bazı zamanlar o kocaman ağzını açınca, hayvanın dişleri arasında kalmış bitki artıklarını toplamak için küçük kuşların gelip korkusuzca ağzına girdikleri gözlemlenebilir.

Çinlilerin Trajik Yeni Trendi; Canlı Hayvan Anahtarlıkları...

    Bu yılın üzücü ve vahşi trendi olan canlı hayvan anahtarlıklar Çin' de üretilme devam ediyor. Bu bir esaret örneği.
    Su kaplumbağası, semender, küçük balıklar gibi canlıları bir plastiğin içine koyup, besin ve oksijen olan renkli sularda yaşamaya mecbur bırakarak, anahtarlık olarak satışa sunuyorlar.
    Plastiğin içindeki kalitesiz, az miktardaki oksijenle, ve içinde yem bulunan suyla bu canlılar en iyi halde bir kaç ay hayatta kalıp, can çekişerek ölüyorlar.

    Evrendeki en vahşi tür olan insanoğlunun zevk için kıydığı canlara her gün yenileri bu şekilde ekleniyor. İşin üzücü kısmı duyarsız Çinliler bu anahtarlıkları alarak, kullanıyorlar. İlk gördüğüm an plastikleri keserek, hayvanları özgürleştirmek geldi aklıma. Onlar için oldukça boğucu ve kötü bir ortam gerçekten yazık., umarım buna en yakın zamanda bir dur denir...

Yaz Aylarında Kedi bakımı / Cat Care in Summer

    Yaz sıcakları ve güneşin yakıcı etkileri bizlerde olduğu kadar hayvanlarda da oldukça etkili ve kötü sonuçlara sebep olabiliyor. Kedi, köpek gibi canlıların onlara sıcaklık veren kürklerinin olduğunu da düşünürsek bu durum onlar için ekstra sıkıcı ve bunaltıcı bir hal alabiliyor.
    Sıcağı seven kediler bile çok sıcak yaz aylarında önemlem alınmadığında sıcağa dayalı bir takım sağlık problemlerine maruz kalabiliyorlar.

Kedilerde Güneş Yanığı
    Tüysüz cins kediler ile yüzünde kulaklarında beyaz tüyler olan ya da tamamen beyaz renkte olan kediler güneş yanığı problemini yaşamaktadırlar. Kulaklarına ve yüzlerine bol miktarda yüksek faktörlü güneş kremi sürebilirsiniz. Bu durumda kedinizi saldığınızda güneşte mi yoksa gölgede mi kaldı diye endişe etmenize gerek kalmaz.

Kedilerde Güneş Çarpması
    Aşırı sıcak günlerde ve güneşin dik açıdan geldiği nem seviyesinin yüksek olduğu sıcak havalarda kedinizin asla dışarıda olmasına izin vermeyin, onu nispeten serin ve gölge olan bir odada tutmaya özen gösterin. Eğer kediniz banyo yapmaktan hoşlanıyorsa ona ılık banyo yaptırabilirsiniz. Ama banyo fikri onu korkutuyorsa nemli bir havlı ile masaj yapabilir, patilerini soğuk su olan kaba daldırıp, boyuna soğuk su kompresi uygulayabilirsiniz.

Kediler Güneş Çarpması Belirtileri;
    Endişeli ve hızlı adımlar atarak panik olmaları, kesik kesik nefes almaları, kalp atışlarında hızlanma bir taşikardi durumu, hava yollarının yetersiz kalmasıyla derin nefes almaya çabalama veya nefes alamama solunum sıkıntıları, diş etlerinin renginin koyu kırmızıya dönmesi, vücut sıcaklığındaki anormal aşırı artık ve letarji denilen uyuşukluk hissi gibi durumlarda kediniz güneş çarpmasına maruz kalmış olabileceğinden ilk yardım olarak soğuk suya daldırın ve ardından soğuk suya daldırılmış havlularla sararak acilen veterinerinize götürmenizde fayda olacaktır.

Kedilerde Su Kaybı
    Sadece kedilerde değil insanlarda dahil tüm canlılar üzerinde sıcak havalardaki su kaybının son derece olumsuz etkileri bulunmaktadır. Kediniz içinde evin çeşitli yerlerine daha derin kaplarla bol miktarda sular bırakın, bir kısmı sıcağın etkisiyle buharlaşıp daha kısa sürede yok olacağından tek su kabı bu gibi sıcak günlerde yetersiz kalacaktır. Bazen kediler hava sıcaklığı ile uyuşukluk yaşayıp, daha az su içebilirler ancak siz sularına buz küpleri katıp, her daim temiz su sunarak kedinizin su içmesine katkı sağlayabilirsiniz.

Kedinizi seviyorsanız, ev içinde güneşliklerinizi sıcak havalarda açık bırakmamaya özen gösterin ya da ev içinde onun zaman geçireceği gölge bir sığınağı olmasını sağlayın.

Sincaplar / Squirrels

    Sincaplar oldukça sevimli canlılardır. Biraz tavşan birazda hamsterlara benzemeleri ve adete bu ikisinin karışımı olması, komik davranışları animasyonlara dahi konu olmuştur.
    Sincapların bir uçabilen cinsleri bulunmaktadır. Bu ilginç hayvanlar, uçarken yarasalara benzeselerde onlar aslında birer sincap. Endonezya' da Sunda Adaları' nda ve Sibirya Ormanları' nda yaşarlar; tek besini ağaçlar üzerinde bulduğu küçük böceklerdir.

    Bir kedi büyüklüğünde olan, boz ve kahverengi tüylü uçan sincaplar, abalımemelilerdendir; yani yarasalar gibi ön bacakları ile arka bacakları arasında gerili ince bir deriden meydana gelen "kanatları" vardır. Adına rağmen, uçan sincaplar uçmasını bilemezler. Onlar deriden oluşan bu kanatları sadece yüksek ağaçların tepesinden kendini boşluğa bırakarak süzülmek için kullanırlar. Düşerkende vücudunu istediği yöne çevirebilirler ve kuru bir yaprak gibi yavaşça yere konarlar.

    Paraşütçüler de, geç açılmalı paraşütle atlayacakları zaman, istedikleri yöne dülmek için uçan sincabın uçuş tekniğine başvurarak havada süzülürler. Uçan sincap bir gece hayvanıdır, bu nedenle görme duyusu çok gelişmiştir. Ayaklarının uç kısmında sivri, çengel tırnaklar bulunur; dinleneceği veya uyuyacağı zaman tırnaklarıyla dallara tutunarak kendilerini aşağı sarkıtırlar.